Date

2011-12-31

Author

Banerjee, Sreeparna

Metadata

Show full item record

This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Item Usage Stats

111
views

0
downloads

Cite This

Günümüzde gerek genetik nedenlerden gerekse stres gibi dış faktörlerin etkisi ile halk arasında kısırlık olarak bilinen “infertilite”, giderek fazla sayıda çifti etkilemektedir. Bu çiftlerden çoğunluğunun tercih ettiği tedavi yöntemi tüpbebek (IVF)'dir. Buna rağmen bu yöntemde başarı yüzdesi düşüktür ve gebeliğin sağlanması için hastaya birden fazla embriyo transfer edilmesi sonucu, çoklu gebelikler görülmektedir. IVF uygulamalarındaki en büyük kısıtlama, hangi embriyoların transfer edildiğinde gebeliği sağlayabileceğini belirleyememek ve embriyo kalitesi hakkında bilgi sahibi olamamaktır. Preimplantasyon genetik tanı yöntemiyle embriyoda herhangi bir genetik bozukluğun olup olmadığı anlaşılmasına rağmen, embriyonun anne rahmine verildikten sonra gebeliğin sorunsuz sağlanarak, devam edip edemeyeceği anlaşılamamaktadır. Bu nedenle farklı ve girişimsel olmayan yöntemler ile embriyo kalitesini ve gebe kalamama ile çoklu gebelik arasındaki farkı ortaya çıkarabilecek belirteçler bulunmasına ihtiyaç vardır. Bu belirteçler sayesinde gebeliği sağlayabilecek en kaliteli embriyolar seçilerek transfer edilecek ve transfer sonucunda gebeliğin tekil mi yoksa çoğul mu olacağı saptanabilecektir. Önerilen bu çalışmamızda embriyoların tek tek takip edilip geliştirildiği kültür besiyerinden alınan örnekler FTIR spektroskopisi ile incelenerek, embriyoların besiyerine geçmiş salgılarından kaynaklanan ayak izleri saptanacak ve embriyoların kalitesini belirlemeye yardımcı olabilecek belirteçler tespit edilecektir. Örneklerden elde edilen spektrumlar detaylı olarak analiz edilerek, hamileliği sağlayan ve sağlayamayan kalitedeki embriyoların spektral ayrımları yapılacaktır. Böylelikle çalışmadan elde edilen sonuçlarla; 1. En iyi kalitede ve implantasyon potansiyeli en yüksek olan embriyonun seçilmesine olanak sağlayarak hastaya transfer edilen embriyo sayısının azalmasına, 2. İstenmeyen çoklu gebeliklerin önlenmesine, 3. IVF tedavilerinde hamilelik başarı oranlarının artmasına katkıda bulunmak amaçlanmaktadır.

URI

https://hdl.handle.net/11511/61756

Collections

Department of Biology, Project and Design