‘Le Petit Belge A Voulu Faire Grand’ / The Troublesome Construction Of The ‘Résidence Du Gouverneur Général Du Congo Belge’ In Leopoldville, 1922-1960

Download
2000
Lagae, Johan
Avrupa'nın küçük bir ülkesi olan ve sömürge yönetimi deneyimi bulunmayan Belçika, 1885-1960 yıllan arasında Afrika'daki en büyük sömürgelerden birine hükmetmiştir. Çok sınırlı bir kesimin çıkarları dışında, Belçika'nın gerçekten sömürgeci özlemler taşıyıp taşımadığı tartışma konusudur. Kongo'da çok az sayıda Belçikalı yaşamış olduğu gibi, Belçika'ya bağlılığın yerel topluma benimsetilmesi de temel bir hedef oluşturmamıştır. Kongo'da bu dönem boyunca inşa edilen çok sayıda yapının hemen hepsi yararcı bir yaklaşımın ürünleri olmuştur. Ne var ki, bunlardan biri, 'Belçika Kongosu Genel Vali Konağı' ayrıcalıklı bir geçmiş ve kimliğe sahiptir. Başlıca kamu yapısı olarak bu konağın yapım süreci, kendi içinde büyük bir yönetim sorunu olmuştur. Bir yanda sömürgeci gücü temsil etmesi, diğer yanda da Kongo kimliğini taşıması istenmiş olan bu yapı, iki ayrı yarışma ve birden fazla tasarım girişiminin konusu olmuştur. Dönemin egemen Beaux-Arts tasarım kavrayışlarının, üslup ve kompozisyon yaklaşımlarının, Belçika'nın sömürgeci heveslerini yansıtmada pek yardımcı olduğu da söylenemez. Boma'da 1888'de kurulan metal prefabrik geçici yapıdan kurtulup, Leopoldville'de prestijli bir konağın yapılması düşüncesiyle önerilen yapının mimari programında, bürolar, vali evi, resepsiyon ve kutlama salonları, özel toplantı salonları, misafirhane birimlerine yer verilmişti. 1920'lerde yaşanabilir bir çevre yaratmak için, Kongo'nun iklim koşullarına uygun bir mimarinin zorunlu olduğu anlayışı artık iyice yerleşmişti. Ancak bunun nasıl sağlanabileceği konusu tartışılmaktaydı. Ayrıca Kongo'da o güne kadar bu önemde bir yapı da yapılmamıştı. Yapılan yarışmada dikkat çeken ilk iki sıradaki tasarım da Beaux-Arts geleneğinde Avrupa modellerini izleyen önerilerdi. Birinci, 1910 Brüksel Dünya Fuarı'nda kurulan ve Fransız mimar Girault'un eseri olan Belçika Kongosu Müzesi'nden büyük ölçüde esinlenmiş görünüyordu. Belçika sömürge yönetiminin, yerel topluluklara saygılı olarak 'dolaylı yönetim' politikasına bağlı olduğu akılda tutulursa, bu önerilerin yerel kimlikle hiçbir bağlantı kuramaması şaşırtıcı bulunabilir. Bu durum, Fransız egemenliğindeki sömürgelerde uygulanan ve Mareşal Lyautey'in 'yerel kültürle bütünleşme' siyasetinin ürünü kabul edilen mimarlık yaklaşımından farklıydı. Örneğin, Fas'ta uygulanan resmi mimarlık, yerel yapı ve kent kültürüne dayalı tarihi kent merkezlerindeki İslami çevre geleneksel öğelerine uyumlu tutulmaktaydı. Belçika bunu Kongo'da başaramamıştı, çünkü iddiaya göre Kongo'nun mimari bir geleneği yoktu. Orta Afrika yapı formları ne Dünya Fuarları'nda, ne de ülkede, özgün bir sömürge mimarisi yaratacak kalıcı ve görkemli bir öze sahip bulunmamıştı. Sömürgeler Bakanlığının 1928'de 'Kongo Genel Vali Konağı'm elde etmek üzere düzenlediği yarışmaya Belçikalı mimarlar ilginçtir, ilgi göstermediler. Yarışmaya yalnızca 12 proje katıldı. Katılanların hemen hepsi Paris Ecole des Beaux-Arts eğitimine bağlı Belçika mimarlık akademileri mezunları idi. Buna karşın, katılımcılardan kimileri bu yaklaşımın sömürge gücünün temsil edilmesindeki yararını sorgulamalardır. Örneğin, Stynen'in anıtsal mimarisi Frank Lloyd Wright ve De Stijl'den etkilenmiş bir yaklaşımdır. Ancak bu öneri, jüri tarafından yerel iklim koşullarını görmezden geldiği gerekçesiyle dışlanmıştır. Lacoste ise, verandah yerel 'bungalov' tipini kullanarak, pavyonlardan oluşan bir kompleks önermiştir. Ancak bu yaklaşımda da yapı dışı ile yapı içi karşıt anlatımlara sahiptir. Dışarıda, çevreye ve yerel koşullara uyum ilke edinilmişken, içeride klasik kubbeler, yarım kubbeler, 'zenci' hizmetkarların gösterildiği duvar resim ve kabartmaları işlenmiştir. Jüri birinciliği, sömürge deneyimi olan ve 'bölünebilir bir simetri geliştirmiş' olan Moenaert'a vermiştir. Arsanın doğal, hava alma ve manzara verilerine duyarlı bir proje sunan Moenaert, bölgesel mimari yaklaşımını savunmakla birlikte, modernist hareketin evrenselleştirme söylemini kullanmıştır. Ancak bu önerinin de Kongo geleneksel kültürü ile bir bağ kurduğu söylenemez. Mimarın iddiasına göre, Kongo'nun kendine özgü bir mimarlığı yoktur. Moenaert bu eksikliğin, Afrika'nın kuzey kıyılarından Doğu Kongo'ya kadar uzanan bir coğrafyada yer alan ve Fas'ta Fransızların yararlanmakta oldukları Arap mimarlığı ile giderilebileceğini öngörmektedir. Dönemin önemli mimarlık eleştirmeni Schmitz ise, Moenaert'ı İspanyol sömürge mimarlığına uymakta başarılı görmüştür. Ancak gerek Bakanlık, gerekse günün Kongo Genel Valisi, bu Araplaştırma siyasetini Kongo ile bağdaştırma yanlısı olmamışlardır. Bu yaklaşımın uygunsuz görülmesinde bir güçlü gerekçe vardır. Belçika'nın Kongo'daki varlığına özür olarak ileri sürülen ve Kongo'nun koruma altına alınmasındaki temel nedenlerden biri, Arapların yürütmekte olduğu 19. yüzyıl köle ticaretinin sona erdirilmesiydi. Bu nedenle Moenaert, yarışma sonrasında Arap mimarlığı çağrışımları yapan elemanları, örneğin bir minareyi anımsatan kuleyi kaldırmıştır. Ancak bu uyarlamalara karşın, yönetimler eleştirel tavırlarını sürdürmüşlerdir. Bu projeden 1932 ekonomik krizi ile vazgeçilmiş ve sömürge mimarisi arayışları son bulmuştur. Öte yandan, Belçika Kongosu'nun mimarlık temsiliyeti konusu 1931 Paris 'Uluslararası Sömürgeler Sergisi'nde, Lacoste'un Kongo pavyonu ile yeniden canlanmıştı. Lacoste, Beaux-Arts kompozisyon teknikleri ile Orta Afrika kültürü öğelerini buluşturan egzotik bir biçimsellik sunmaktaydı. Bu yaklaşım, 1935'te Brüksel Dünya Fuarı'nda Schoentjes tarafından yinelenmiştir. Beğeni kazanan bu yaklaşım, 1937'de Kongo Genel Valisi'nin Schoentjes'ten Valilik Konağı için bir çalışma istemesine yol açmıştır. Schoentjes çalışmasını geliştirdikçe, yerleşim düzenindeki yanlışlıkların düzeltilmediği gibi, egzotik öğelerin de atılıp kübist bir anlatıma geçildiği görülmektedir. İkinci Dünya Savaşı ile kesilen bu çalışmalar, savaş sonrası yönetimler tarafından 'karakter ve görkemlilik yoksunu' bulunmuştur. Genel Vali, Belçika mimarlarının hala bir sömürge mimarlığı geliştirmemiş olmalarından yakınarak işin 1947'de Kamu Yapıları Bürosu mimarlarından birine verilmesine yol açmıştır. Sonuç, Valiliğin eğilimleri doğrultusunda klasik bir tasarımdır. Bu durum, 1930'larda başlayan ve özellikle resmi yapılarda kendini gösteren, Avrupa ölçeğindeki 'geleneğe dönüş' hareketinden ötürü raslantısal değildir. İki önemli yarışmanın sonuçları bu durumda etkili olmuştur. Prix de Rome ödülü alan Afrika'da otel kompleksi ve Elisabethville'de müze, Borsi tarafından 'Anıtsal Klasik Mimarlık' olarak tanımlanmıştır. Ancak bu girişimlerin gerisinde yatan, meslek tanımında, ya da kamuoyunda bir sömürge mimarlığı arayışı endişesi hiç değildi. Genel Vali'nin elde ettiği Valilik Konağı projesi de, yönetimin kapalı ve dar bir çevresi dışında, hiçbir biçimde konu edilmemiştir. Ancak 1940'h yıllar sonlarında Anıtsal Klasik yaklaşım ciddi eleştirilere hedef olmuştur. Böylece Sömürgeler Bakanlığı 1951'de yeni bir yarışma düzenlemeye zorlanmıştır. Bu kez 33 projenin katıldığı yarışma, mimarlık çevrelerinin tanınmış isimlerinin de ilgisini çekmişti. Yarışmada öne çıkan dört öneriden üçünün yine Anıtsal Klasik üslupta olmaları ise, bu işte yine kimi terslikler olduğunu düşündürmektedir. Sonunda, zorlamalar altında kalan jüri, işin Bakanlık Mimarı Marcel Lambrichs tarafından yapılması kararını vermiştir. Seçilen proje, basit bir simetriye ve resmi öğelere sahip, sıradan bir kompozisyondur. Lambrichs'in, Moenaert tasarımından birşey öğrenmemiş olduğu ve 1940'Iardaki uluslararası mimarlık çevrelerinde tartışılan 'anıtsal yaklaşım' konularıyla ilgilenmediği anlaşılır. Sömürgeci bir otoritenin temsil edilmesinde Klasisizmin tek yöntem olduğu indirgeyici anlayışı egemendir. Yapım işlerinin başlaması 1956 yılından önce olamamıştır. Zamanla özgün programdan uzaklaşılmış ve Belçika varlığı Kongo'da sona erdiği sırada bile yapı henüz bitirilememiştir. Buna karşın, Belçika Kralı Baudoin 30 Haziran 1960'ta Kongo'nun bağımsızlığını burada açıklamış ve sömürgeciliğinde mimarlığa yer veremeyen Belçika'nın Kongo egemenliği burada noktalanmıştır.

Suggestions

Characterising Turkish Design Through Good Design Criteria: The Case Of ‘Design Turkey’ Industrial Design Awards
Hasdoğan, Gülay Fatma (Middle East Technical University, Faculty of Architecture, 2012-01-01)
'Good design' awards are used as an effective tool to promote a country's products in the global market. They aim to raise society's and industry's awareness about well qualified product designs by presenting their merits. In this way, award-winning designs can be a good indicator of a country's ideals, qualities and characteristics of design. Design Turkey Industrial Design Awards is a state- supported biannual national award scheme, which was first organised in 2008. The author of this article directed th...
The Ideal Of Handicrafts and the Modern Design Formation: Coincidences and Failures
Tsoumas, Johannis (Middle East Technical University, Faculty of Architecture, 2013-12-1)
Bu araştırma günümüzde modern tasarım olarak adlandırılan kavramın el sanatları kavramıyla yakından ilişkisini incelemektedir. Esas amacı, yalnızca kuramsal olarak değil, aynı zamanda karanlık Orta Çağdan günümüze uzanan bir dizi anahtar tarihsel örnekten hareket ederek el sanatlarının, Batı toplumlarında başarıya ulaşan endüstriyel tasarımın temelini oluşturduğunu göstermektir. Bu göz ardı edilemeyecek ilişkinin gelişimindeki önemli dönüm noktası 19. yüzyıl İngiltere’sidir. Çünkü bu dönem Sanayi Devrimi’ni...
A Vision Of Imperial Unity: The Temple Of Venus And Roma
Güven, Suna (Middle East Technical University, Faculty of Architecture, 1990)
As one of the largest building projects of Hadrian in Rome, the Temple of Venus and Roma captures the eye of the beholder in its ruined state even today. Notwithstanding its gargantuan scale, the renowned edifice is associated with a notorious tale in the ancient literary record as the building that allegedly cost the Syrian architect Apollodorus his life. According to the often quoted account of Dio Cassius in his Roman History (69.4), the emperor Hadrian was so incensed at having the architectural flaws o...
Scale-model and Simulation-based Assessments for Design Alternatives of Daylight Redirecting Systems in a Side-lighting Educational Room
Kazanasmaz, Tuğçe; Hancı Geçit, Burçin; Sevinç, Zeynep; Altınkaya, Gülce; Aksakarya, Gizem; Ergin, Meltem; Öztürk, Yasemin; Grobe, Lars O. (Middle East Technical University, Faculty of Architecture, 2017-11-20)
Daylight has been proven to have positive effects on well-being, comfort and performance of occupants in buildings; it specifically increases learning performance in educational buildings. Side-lighting from one direction leads to unbalanced and insufficient illuminance, especially in large and deep spaces. A design studio at the Izmir Institute of Technology (IZTECH) in Urla, Turkey, has been chosen as an example of a space in such a context. Its geometrical attributes has taken to be the baseline. First, ...
Urban Evolution Of The City Of Doha: An Investigation Into The Impact Of Economic Transformations On Urban Structures
Wiedmann, Florian; Salama, Ashraf M.; Thierstein, Alain (Middle East Technical University, Faculty of Architecture, 2012-12-1)
During the second half of the 20th century Qatar has witnessed its first urbanisation period, which was linked to the rapidly increasing oil production. Today, new development strategies, which have been implemented to diversify its economy, have led to a second urban transformation process. Concomitantly, Doha has witnessed its rise from being a small fishing village community in the middle of the 20th century to an emerging regional urban centre with more than 1.5 million inhabitants. This paper offers an...
Citation Formats
J. Lagae, “‘Le Petit Belge A Voulu Faire Grand’ / The Troublesome Construction Of The ‘Résidence Du Gouverneur Général Du Congo Belge’ In Leopoldville, 1922-1960,” ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dergisi, vol. 20, no. 1-2, pp. 5–27, 2000, Accessed: 00, 2020. [Online]. Available: http://jfa.arch.metu.edu.tr/archive/0258-5316/2000/cilt20/sayi_1_2/5-27.pdf.