Bölgesel ve Küresel Siyasetin Odağında Suriye Dış Politikası

2022-01-01
2011 öncesinde Suriye, içinde pek çok etnik ve dini grup barındıran, zayıf bir ekonomiye sahip, doğal kaynakları kısıtlı, Türkiye ve İsrail gibi güçlü komşularla çevrili, 20 milyonluk küçük bir devlettir. Batı emperyalizmi ve Fransız mandası altında toprakları küçülmüş, tarihi olarak Suriye diye adlandırılan topraklardan Birinci Dünya Savaşı sonrası Ürdün, Filistin ve Lübnan devletleri oluşturulmuş, eski büyük Suriye’den geriye küçük bir devlet kalmıştır. Manda döneminde özellikle Lübnan’ın Suriye’den koparılıp yeni bir devlet yapılması ve sonra Hatay’ın Türkiye’ye katılması, daha sonrasında 1967 Savaşı’nda Golan Tepelerinin kaybı Suriye devleti için önemli belirleyiciler haline gelmiş, kaybedilen toprakların geri alınması ve “büyük Suriye hayali” dış politikanın temel taşlarından birisi olmuştur. Büyük Suriye’yi yeniden kurmak ve “kayıp toprakları” yeniden ele geçirmek rejimin ideolojisinin temelinde yatmaktadır. Peki zayıf ve “küçük devlet” Suriye, nasıl olup da bölge siyasetinde özellikle de 1970’den itibaren kilit rol oynar hale gelmiştir? Böyle küçük bir ülke nasıl bölge siyasetinin ve olası bölgesel barışın vazgeçilmez aktörü olabilir? Suriye dış politikasının temel unsurları ve dönüm noktaları nelerdir? Bu makale bu sorulara cevap arayacak ve Suriye dış politikasında süreklilik ve değişim temalarını dört önemli çerçeveyi göz önünde tutarak anlamaya çalışacaktır.
Citation Formats
Ö. Tür Küçükkaya, Bölgesel ve Küresel Siyasetin Odağında Suriye Dış Politikası. 2022.