İzmir İl Merkezindeki Toprağın Jeokimyasal ve Mineralojik Özelliklerinin Sağlık Açısından Risk Değerlendirmesindeki Önemi

2024-04-18
İzmir il nüfusunun yaklaşık %25'ini oluşturan Bayraklı, Bornova ve Konak olmak üzere üç ilçeden alınan toprak ve kayaç örneklerinin jeokimyasal özellikleri bu ilçelerin bazı bölgelerinde insanlar için potansiyel sağlık riskleri oluşturmaktadır. Be nedenle, bu ilçelerden alınan örneklerin jeokimyasal ve mineralojik özelliklerinin karşılıklı analiziyle, kayaç ve toprak, farklı toprak seviyeleri ve potansiyel olarak riskli elementler ve mineraller arasında bulunan olası ilişkilerin belirlenmesi ve irdelenmesi gerekmiştir. Bu bağlamda, bu çalışma Xışını difraktometresi (XRD) ve tane boyu analiz verileriyle daha önce indüktif olarak eşleşmiş plazma kütle spektrometresi (ICP-MS) ile elde edilen jeokimyasal veri bulgularını birleştirerek örneklerin mineralojik özelliklerini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Kil minerallerinin yüksek katyon değiştirme kapasiteleri (KDK) nedeniyle ağır metal ve yarı metalleri bünyelerine hapsedebildikleri bilinmektedir. Bu nedenle, toprak örneklerinde bulunan kil boyutlu, kil (simektit, kaolinit ve illit grupları) ve diğer minerallerin dağılımları göz önüne alınarak örneklerin jeokimyasal verileri ile mineralojik verileri karşılaştırılacaktır. Bazı bölgelerde tespit edilen yüksek risk bulguları ile mineralojik verileri karşılaştırarak zehirliliğin (toksidite) kil mineralleriyle ya da potansiyel toksik element içeren minerallerle ilişkilendirilebilmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca, kil minerallerinin zehirliliğin etkin olduğu alanlara sonradan eklenerek toprak rehabilitasyonu amacıyla kullanılabilmeleri de mümkün olduğu için toprak örneklerinde bulunan kil fraksiyonlarını (<2 µm) ayırt etmek yüksek önem taşımaktadır. Toprakta bulunan elementlerin ve minerallerin toz halinde insan vücuduna farklı yollarla (soluma, yutma ve deri emilimi) girebildiği bilinmektedir, ancak vücuda alınan bu tozların yaratabileceği olası etkiler biyoerişilebilirlik ile anlaşılabilmektedir. Biyoerişilebilirlik, toprak partiküllerinde bulunan potansiyel zehirli (toksik) elementlerin belli bir oranda biyolojik bir sistem (canlılar) tarafından emilebilmesi anlamına gelmektedir, biyoerişilebilirlik açısından bakıldığında topraklarda bulunan elementlerin ve farklı tane boylarına sahip olduklarında minerallerin vücuda olan etkilerinin iyi ya da kötü olarak farklılaştığı bilinmektedir. İzmir kent merkezinden alınan örneklerin tane boyu analiz sonuçları ve diğer analiz verileri kullanılarak biyoerişilebilirlik anlamında olası sonuçları bu çalışma sayesinde ortaya konulabilecektir. Veri değerlendirmesi halen devam etmekte olup çalışmadan çıkacak sonuçlar, kapsamlı bir analitik yaklaşımla İzmir kent merkezinden alınan kayaç örneklerinin jeokimyasal ve mineralojik, toprak örneklerinin jeokimyasal, mineralojik ve tane boyu özellikleriyle ilişkili olarak sahip olduğu tıbbi jeolojik riskler hakkında sahip olunan anlayışımızı geliştirmeyi sağlayacaktır. Anahtar Kelimeler: Biyoerişilebilirlik, jeokimyasal araştırma, tane boyu analizi, tıbbi jeoloji, XRD.
76. Türkiye Jeoloji Kurultayı
Citation Formats
A. Kılıç and F. Toksoy Köksal, “İzmir İl Merkezindeki Toprağın Jeokimyasal ve Mineralojik Özelliklerinin Sağlık Açısından Risk Değerlendirmesindeki Önemi,” presented at the 76. Türkiye Jeoloji Kurultayı, Ankara, Türkiye, 2024, Accessed: 00, 2024. [Online]. Available: https://www.jmo.org.tr/resimler/ekler/fed21205db99c2d_ek.pdf.