River Rehabilitation With Cities In Mind: The Eskişehir Case

Download
2014-6-1
Şimşek, GÜL
Akarsular ve kentler eski uygarlıklardan bu yana daima süregelen içsel bağlar içerisinde olmuşlardır. Pek çok kentin can damarı olarak akarsular, ulaştırma, enerji, kullanma suyu, sulama, ticaret ve rekreasyon gibi birçok işleve sahiptirler. 19. yüzyılın sonlarıyla birlikte, çoğunlukla kentleşmenin etkileri akarsu ve akarsu kıyılarının önemini azaltmaya başlamıştır. Akarsular atıksu kanallarına dönüşmüş ve kent yaşamından koparılmış hale gelmişlerdir. Onyıllarca ihmal edildikten sonra kentsel akarsular, sorunların çözülmesi için özellikle 1970’lerden bu yana iyileştirme konusu olmaya başlamıştır. 1990’lara gelindiğinde kentsel akarsu iyileştirmelerindeki bu bağımsız ve tek boyutlu uygulamalar yerine, kentsel akarsu rehabilitasyonunda sorunları kapsamlı biçimde ele alan yeni tutumlar ön plana çıkmaya başlamıştır. Bu yazıda, içinde bulunduğumuz 2000’li yıllarda, kentsel akarsuların iyileştirilmesi kavramında genel çağdaş küresel anlayışın iki yönlü olduğu iddia edilmektedir: Öncelikle, kentsel akarsular artık yalnızca kentsel altyapı unsurları olarak kabul edilmemekte, doğanın yenilenmesinin ve kentsel ekolojinin önemli temelarını oluşturmaktadırlar; bu yönleriyle kentsel ekolojik sürdürülebilirlik için yaşamsal bir katkı sağlarlar. İkinci olarak, bir yandan da tarihi alanlar, kentsel anıtlar ve odak noktaları gibi ögeleri barındıran kentsel kurgunun ayrılmaz parçalarıdırlar. Bu anlamda kentlilerin kentleri ile bağ kurmalarında önemi olan kentsel imge ve kimliğinin oluşmasına destek olurlar. Makalede, bu ikinci yön ele alınmakta, kentsel akarsuların ayrık kentsel bileşenler yerine çevresiyle birlikte bir bütün olarak değerlendirilmesi üzerinde durularak, kentsel akarsuların kentlerin bütünleşik bir parçası olarak nasıl planlanacağı üzerinde durulmaktadır. Bir başka deyişle makale, kentsel akarsulara ilişkin uygulamaların, çevresindeki önemli kentsel odakları içerecek biçimde genişletilmesi üzerine bir tartışma içermektedir. Bunun için, Eskişehir kenti, iyi uygulamalardan biri olarak ayrıntılı olarak değerlendirilmekte ve kentsel akarsuyun mekansal bütünleşmesi çerçevesinde bir ölçütler takımı geliştirilmektedir.

Suggestions

Structural tools in the making of cities : form as a development control mechanism
Ceylan, Aybike; Barlas, Mehmet Adnan; Department of City and Regional Planning (2003)
Macro-scale planning and design as a product of modernism have been abandoned to a high degree, as a result of the reactionary post-modern approaches since the 19602s. Intensifying with the rise of neo-liberal approaches in the 19702s, these reactions advocated merely incremental decision-making and design in the making of cities. These developments lived in the western countries showed their reflections in Turkey with the 19802s, resulting in fragmented planning practices. However it is the hypothesis of t...
Planning with complexity: The analysis of İzmir Uzundere urban transformation project through the advocacy coalition framework
Demirel Şanlı, Şule; Yetişkul Şenbil, Emine; Department of City and Regional Planning (2023-1-19)
Today, cities are defined as dynamic, non-linear, open, and complex systems that can adapt themselves according to various situations and formations and develop continuously in this direction. Planning is about a world-changing from basic and direct interactions to highly complex situations towards the fuzzy middle between technical rationality and communicative rationality; hence, it has begun to be questioned in the presence of complexity theory. With intensifying neoliberal policies after 2000, Turkey’s ...
Urban Fissure: The Spatial Manifestation of the İstanbul Land Walls and Mural Zone
Baş Bütüner, Funda (Middle East Technical University, Faculty of Architecture, 2019-01-01)
This article intends to question changing spatiality and position of the "urban edge" in expanding cities, and argues its spatial manifestation as an "urban fissure". The term "edge", which basically refers to the end line between two opposing milieus, became redundant in the expanded urban surface; and necessitates a critical review through a new concept. Edge, demarcating the communication/interaction line between two milieus, acts also as a "productive frontier" and generates an edgescape that subsequent...
Urban obsolescence: an evaluation of observed and perceived criteria in the context of Ulus historic city center in Ankara
Hatiçoğlu, Mervenur; Büyükcivelek, Ahmet Burak; Department of Urban Policy Planning and Local Governments (2021-11-10)
Ulus, the historic city center of Ankara, has been experiencing a steady urban obsolescence process, which threatens the cultural values inherited from prehistoric civilizations to the early republican period and the ongoing urban life in the quarter. Although there are many concepts in the literature that defines urban depression in cities, such as urban decline, blight, and shrinkage, they all have nuances in their theoretical background in terms of causes and effects. In the case of Ankara city and Ulus ...
Reading Vulnerabilities through Urban Planning History: An Earthquake-Prone City, Adapazarı Case from Turkey
ORHAN, Ezgi (Middle East Technical University, Faculty of Architecture, 2016)
Agglomeration of urban population, inadequate institutional capacity, unplanned urbanization, dense built environment, and industrial concentration are considered as the main causes of urban vulnerabilities against encountered disturbances. Planning decisions which regulate these factors are expected to make contribution to safer urban and social contexts and resilience of cities. However, in developing countries such as Turkey where disaster management is not an integrated part of urban planning process, p...
Citation Formats
G. Şimşek, “River Rehabilitation With Cities In Mind: The Eskişehir Case,” ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dergisi, vol. 31, no. 1, pp. 21–37, 2014, Accessed: 00, 2020. [Online]. Available: http://jfa.arch.metu.edu.tr/archive/0258-5316/2014/cilt31/sayi_1/21-37.pdf.