Türkiye’de Nüfusun Mekansal Dağılımında Yaşanan Gelişmeler (1935-2000)

Download
2005-3-2
Tekeli, İlhan
Bu yazıda Türkiye’de nüfusun mekansal dağılımının 1935-2000 yılları arasındaki değişme süreci, değişik teknikler kullanılarak betimlenmeye çalışılacaktır. Bu betimleme için geliştirilecek grafiklerin, göstergelerin yorumlanması ise bu çalışmayı salt bir betimleme olmanın ötesine geçirerek ona analitik ve normatif nitelikler kazandırabilecektir (2). Bir ülkenin nüfusu demografik, ekonomik ve siyasal süreçler sonucunda o ülke mekanı üzerinde sürekli olarak yeniden dağılmaktadır. Bu nedenle, değişik yıllara ilişkin nüfusun mekansal dağılımına ilişkin betimlemeler, karşılaştırılarak yorumlandığında, onu belirleyen süreçlere de açıklık kazandıracaktır. Bu dağılımların ülke mekanının geometrisiyle karşılaştırılarak yorumlanması ise nüfusun mekansal dağılımına ilişkin normatif yargıların geliştirilmesine yol açabilecektir. Ekonomik ve siyasal süreçler bir tarafa bırakılsa bile sadece demografik süreçlerin varlığı bir ülkenin nüfusunu ülke mekanında sürekli olarak yeniden dağıtabilmek için yeterli olmaktadır. Yani ülke içindeki değişik mekansal alt birimlerin nüfus oranları zaman içinde sabit kalmamakta, sürekli olarak değişmektedir. Bu sürekli yeniden dağıtılmanın iki farklı demografik nedeni vardır. Bunlardan birincisi ülke mekanında her alt birimin demografik geçiş sürecinde farklı bir noktada bulunması, dolayısıyla nüfus artış hızlarının farklı olmasıdır (3). Nüfusu daha hızlı artan mekansal alt birimler, ülke nüfusu içindeki paylarını artıracaktır. Ikincisi ise, her mekansal alt birimin aldığı/verdiği net göçlerin o birimin payını sürekli olarak değiştirmekte olmasıdır. Bir nüfusun ülke mekanında yeniden dağılımından söz edildiğinde, bu iki sürecin toplamıyla ortaya çıkan sonuç üzerinde durulmaktadır. Bu iki sürecin ekonomik ve toplumsal gelişmişlikten etkilenmeleri birbirinin tersi yönünde olmaktadır. Bir ülkede gelişmiş bölgeler demografik geçiş sürecinde daha ilerlemiş olacağı için, nüfus artış hızları daha düşük olacaktır. O halde bir ülkede, hiç net göç olmadığını düşünürsek gelişmiş bölgelerin nüfusu göreli olarak azalacak, geri kalmış bölgelerin nüfusu göreli olarak artacaktır. Böyle bir durumda gelişmiş bölgeler yeterli insan gücü bulamadığı için, gelişmelerini potansiyelleri kadar gerçekleştiremeyecektir. Yani bir kayıpları olacaktır. Göreli olarak geri kalmış bölgelerin ise, nüfusları göreli olarak artacağı için varolan sınırlı geliri daha büyük sayıda kişi bölüşecektir. Bu durumda gelişmiş bölgeler net göç alırken, daha az gelişmiş bölgeler net göç vereceklerdir. Ikinci süreç olan net göç, bir yandan demografik geçiş sürecinin yaratabileceği sorunları telafi ederken, gelişmiş bölgelerde pozitif değerler alarak o bölgelerin insan gücü açığını azaltarak gelişme potansiyellerinin gerçekleşmesine yol açacak, öte yandan negatif değer aldığı bölgelerde de nüfus artışı baskısını azaltarak gelir eşitsizliklerinin azalmasına katkıda bulunacak ve toplumsal sistem içindeki gerilmelerin düşmesini sağlayacaktır. Nüfusun mekanda yeniden dağılım sürecinde ekonominin insan gücü talepleriyle, insan gücü arzını uyumlu hale getirerek toplumun işleyişindeki etkinliğini artırmada esas aktif olan unsur net göçtür. Demografik geçiş sürecinde varılan noktanın mekansal farklılaşması bu net göçün etkilerini frenleyici, geciktirici bir etki yaratmaktadır. Genelde nüfus dağılımının ekonominin talepleriyle uyumlu hale gelmesini sağlayacak olan net göçün belli bir gecikmeyle çalıştığı gözlenmektedir. Göçün bazı hallerde aşırı tepki gösterebileceği de düşünülebilir: Kırın çözülüp kentlerde büyük yığılmaların olduğu dönemlerde olduğu gibi. Ama genelde demografik geçiş sürecinde varılan noktaların mekansal olarak farklılaşmış olmasının, aşırı bir reaksiyonun ortaya çıkması olasılığını düşüreceği söylenebilir. Bir ülke gelişme düzeyini artırdıkça, demografik geçişte varılan noktaların mekansal farklılaşması önemini yitirmeye başlayacak, dolayısıyla nüfusun mekansal yeniden dağılımını belirleyen esas süreç net göçler olacaktır. Ayrıca ülkenin gelişme derecesi insanların yaşam mekanlarını değiştirme potansiyelini çoğaltacak, hareketliliklerini artıracaktır. Sistem nüfusunun mekanda yeniden dağıtım hızını artırarak ekonomisinin gereklerine daha hızlı uyum yapmak olanağını elde edecektir. Türkiye nüfusunun mekansal dağılımındaki değişmeler bu yazıda üç farklı teknikle üç farklı düzeyde incelenecektir. Birinci olarak, 1935-2000 yılları arasında yapılan 14 nüfus sayımının sonuçlarından yararlanarak nüfusun mekansal dağılımındaki değişmeler yeniden dağılım göstergeleri yardımıyla analiz edilecektir. Ikinci olarak, nüfus dağılımına ilişkin göreli eksi birinci moment ve göreli birinci moment yüzeyleri ve bu yüzeylerin zaman içinde değişmeleri betimlenecek ve yorumlanacaktır. Üçüncü olarak, nüfusun, yeniden dağılımları sırasında bir coğrafi sabiteye uyup uymadığı sorgulanacaktır. Son olarak da, gerek Türkiye nüfusunun mekansal yeniden dağılım süreçleri, gerekse kullanılan betimleme tekniklerinin yeterliliği üzerinde irdelemeler yapılacaktır.

Suggestions

Process and participation in legal regulations of urban regeneration: the case of Zeytinburnu, İstanbul
Çiçek, Hüseyin; Balamir, Murat; Department of City and Regional Planning (2005)
High risks imposed by natural hazards, and changes in economic, socio-cultural and technological conditions compel Turkey to transform its cities rather than promote growth. In this respect, urban regeneration became a significant concern demanding a comprehensive and integrated vision and action. Turkey will have to focus on regenerating the built environment in the near feature, rather than follow conventional trends of city-extension development. As scope and methods of urban regeneration planning differ...
Preparing Civil Engineers for International Collaboration in Construction Management
Soibelman, Lucio; Sacks, Rafael; Akinci, Burcu; Dikmen Toker, İrem; Birgönül, Mustafa Talat; Eybpoosh, Matineh (American Society of Civil Engineers (ASCE), 2011-07-01)
Economic globalization is increasingly affecting both the construction industry and academia. It is changing the traditional roles of civil engineers and construction managers. Cross-cultural collaboration and communication skills, multinational team management skills, the ability to overcome the social challenges of geographically distributed teams, and familiarity with construction materials, standards, and methods of foreign countries are vital for modern construction professionals. However, the traditio...
Becoming a neo-liberal city : Ankara north entrance urban transformation project
Gümüş, Nazlı Ayşe; Sargın, Güven Arif; Department of Architecture (2010)
Urban space has begun to be commodified to full extent by the affect of neoliberalism, which is bared upon free flow of capital over a global network of cities. By 1970’s, the phenomenon of globalization made social, political and economic relations all around the world to be redefined under these circumstances. While nation states were altering their role in favor of capital power, early centers of production have come to lose their attractiveness and functions, and in especially developed countries there ...
Variety of Modes of Governance of a Global Value Chain: The Case of Tourism from Holland to Turkey
ERKUŞ ÖZTÜRK, HİLAL; Terhorst, Pieter (2010-01-01)
Global value chains analysis has become an ever more important approach in economics and economic geography to study the globalization of different sectors. However, it is largely ignored in tourism research. This paper examines the modes of governance of the tourism value chain from Holland to Turkey. One of the most striking findings of this paper is the large variety of governance modes of that chain, not only within the same market segment but even within one firm. The second important finding is the im...
The aspects of Central Asian economic integration after 1991: the reasons of inefficiency
Manasov, Zamirbek; Şen, Mustafa; Department of Eurasian Studies (2008)
This study seeks to analyze the dimensions of economic integration in the Central Asia after the independence. The collapse of the Soviet Union opened new perspectives for Central Asian states and gave chance to follow national policies independently. However, used to be parts of the big economic complex of the former Soviet Union and being lack of government experience in public and private economy made them to cooperate with old and new markets. The study argues that although there were established number...
Citation Formats
İ. Tekeli, “Türkiye’de Nüfusun Mekansal Dağılımında Yaşanan Gelişmeler (1935-2000),” ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dergisi, vol. 22, no. 1, pp. 85–102, 2005, Accessed: 00, 2020. [Online]. Available: http://jfa.arch.metu.edu.tr/archive/0258-5316/2005/cilt22/sayi_1/85-102.pdf.