Türkiye’de Kamusal Sanatın Çıkmaz Sokağı: “Temalı Kent Heykelleri” -Kent Simgeleri- Furyası

2024
Öztürk Büke, Fatma Gül
Türkiye’de kamusal sanat son yıllarda yerel yönetimlerin birbirleri ile rekabetlerinde kentlerin markalaşmasına hizmet eden bir araca dönüşmüş ve dekora indirgenmiştir. Bu amaçla, ekseriyetle kentlerin giriş çıkışlarında anayol üzerindeki önemli kavşaklara yerleştirilen “temalı kent heykelleri” -kent simgeleri- yöre ile özdeşleşmiş bir veya birden çok ürün veya değerin büyük boy maketlerinden ibarettir. Kent simgeleri ile ilgili kararların tek başına siyasilerin iradesinde; mekanik üretiminin ise birkaç ticari işletmenin tekelinde olduğu görülmektedir. Kent simgeleri bir taraftan gururla sunulurken, diğer taraftan, özellikle sanatçılar, mimarlar ve kent plancıları tarafından kentlerimizi çirkinleştiren uygulamalar olarak eleştirilmekte; sosyal medyada alay konusu edilmektedir. Çoğunlukla araç yolları üzerindeki yalıtılmış konumlarından ötürü çevresi ve izleyiciler ile etkileşime geçemeyen kent simgelerinin, en başından, kamusal sanat olarak sunulması sorunludur; günlük hayattan sıradan nesnelerin alışılmadık boyutlardaki figüratif betimlemeleri olarak Pop Art heykelleri çağrıştırsalar da, arkalarında düşünsel ve sanatsal bir yaratım süreci olmayan kent simgelerinin, kamusal mekân bağlamı dışında da sanat eseri olarak kabul görmesi zordur. Öte yandan, 2000 sonrasında bir furyaya dönüşmüş olan kent simgelerinin sıklıkla kitsch olarak yaftalanarak ciddiye alınmamaları sorunun kaynaklarına inilmesini geciktirmiştir. Türkiye’de kamusal sanatın düştüğü/düşürüldüğü bu açmazdan çıkış ancak durumun derinlemesine çözümlemesi ile mümkün olabilir. Bu nedenle, makalede kent simgeleri kamusal sanat, Pop Art ve kitsch bağlamında değerlendirilmekte; kent simgelerini sanat eseri vasıfı kazanmaktan mahrum bırakan nedir? sorusunun yanıtı aranmaktadır.
Citation Formats
F. G. Öztürk Büke, “Türkiye’de Kamusal Sanatın Çıkmaz Sokağı: “Temalı Kent Heykelleri” -Kent Simgeleri- Furyası,” ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dergisi, vol. 41, no. 2, pp. 199–224, 2024, Accessed: 00, 2025. [Online]. Available: https://hdl.handle.net/11511/113372.