The Vernacular, The Industrialised Vernacular And Other Convenient Myths

Download
1979
Russell, Barry
Dilde yöresellik içten gelen, yöreye Özgü ve doğal bir niteliktir. Mimarlıkta da bu denli içtenlik ve doğallık çoğu tasarımcının düşlediği bir aşama olmuştur. Sanayileşme sonrasında bu düşler, makineleşme ve dizi yapımla üretilecek çeşitli yapı parçalarından, her tasarımcının -ya da herkesin- gönlünce seçip kullanacağı bir ortam isteğine dönüştü. 19.yüzyılın geniş dökmedemir yapı parçaları katalogları, çelik çerçeveler ve Amerika'nın hazır ahşap konutlarından sonra ise bu istek 1950'lere doğru Avrupa'nın kimi ülkelerinde gerçekleşir gibi oldu. Ancak, bu gelişme sırasında konulan kuramlar-gene de Kuzey Amerika'nın gerçekleri üzerene dayandırılıyordu. Kuzey Amerika'daki makineleşmenin, mimarlıkla ilişkiler açısından çeşitli yorumlarını yapan Buckminster Fuller ve James Bemis' gibi kendi havarileri gerçi vardı ama konu Charles ve Ray Eames'in 1949'da Santa Monica'da gerçekleştirdikleri konutta sanayileşmiş yöre mimarlığı olarak yeni bir mimari kişilik kazanıyordu ilk kez. Bu örnekle birlikte mimarlar, özellikle de İngiliz mimarları, uğraşılarında en yüksek düzeyde teknoloji kullanmayı uzun süre her tür yapı gereksinimlerinin karşılanmasında tek yön olarak benimsediler. Geleneksel yapı üretim sürecinin artık Öldüğü kabulleniliyordu. Ne var ki, bu yeni yapı üretim teknolojisinin ürünlerini kullananlar yakınmaya başladıkça, yapıların düşük edimlerine karşılık yapım ve bakım giderlerinin yüksekliği göze battıkça tasarımcılar geleneksel yapı uygulayımlarına yeniden eğildiler. 9. A.BALFOUR, Rockefeller Center, New York: McGraw-Hill, 1978. Geleneksel yapıların üstünlükleri bir kez daha övülür oldu, Ancak, geleneksel-yöresel mimarlığa duyulan bu yeni ilgi çoğunlukla özsüz, yüzeysel bir biçimde yeni yapılaşmayı etkilemekteydi. Bu yeni ilgiden yararlanan orta yetenekte mimarlar ülkenin çeşitli bölgelerinde gelişmiş örneklere fazla aykırı olmayan kötü tasarımlarını müşterilerine rahatça satabildiler. Oysa daha Önceki dönemde topluma beğendirilmeye çalışılan 'evrensel akım1 in tasarımları çok daha fazla çaba, bilgi ve yetenek istiyordu. Bugün Avrupa ve Amerika'da yöre mimarlığından esinlendiği savıyla nice çıkar güdülü uygulamalar yapılmakta. Ama ancak zaman içinde gerçekten değerli olan yöre mimarlığı Örnekleri değerlerini koruyacak ve arttıracaklar. Bu sınavı başarıyla vermiş geçmiş dönem yöre mimarlığı örnekleri ise günümüz için doğru mimarlığın oluşmasında öğretici olabilecekler. Bîr zamanlar sarkaç evrensel akım yönünde sallanıyordu. Buna tepki olarak tüm mimarlık akımları ve uğraşılarını yadsıyarak ancak halkın kendi ürettiğinin gerçek mimarlık olduğu da söylendi bir zaman. Şimdi artık belki iki ucu birleştirmek gerekiyor; bir yandan bölgesel kültürler ve iklimsel farklara saygı duymayı, öte yandan başka zaman ve başka yerlerden alınacak öğretileri değerlendirmeyi birleştirmek. Mimarlar uzun yıllar mimarlıkta uyum aradılar, belki de mimarlıkta asıl gereken hoşgörüydü.

Suggestions

How to write good quality contextual science questions criteris and myths
Elmas, Rıdvan; Eryılmaz, Ali (2015-04-01)
The goal of this study is to set criteria for writing good contextual questions. This is a theoretical research work based on an extensive literature review. Extensive literature comprised of reviewing leading data bases, educational journals, and proceedings. All the collected materials from these resources were read, compiled, analyzed, interpreted, and synthesized. The information gathered from these sources were systematically used as an input to generat...
The Relationship Between Attachment Style in Romantic Relationship, Love Type, Emotional Expression and Life Satisfaction
Şahin, Seda Merve; Çoksan, Sami (null; 2017-07-18)
The current study examines the association between attachment styles in romantic relations and love type preference, emotional expression, and life satisfaction. Two hundred twenty-six volunteers participated in the study. Results showed that participants who were securely attached to their romantic partners preferred Eros love type more, while participants who were insecurely attached to their romantic partners decided on Ludus, Pragma, and Mania love types. There was no difference between secure and insec...
THE CONCEPT OF AKRASIA IN ANCIENT GREEK PHILOSOPHY: PLATO, ARISTOTLE, AND THE STOICS
Akkökler Karatekeli, Büşra; Turan, Şeref Halil; Department of Philosophy (2022-9)
This thesis investigates the concept of akrasia, with particular attention given to its sundry interpretations in the philosophies of Plato, Aristotle, and the Stoics. In this inquiry, I argue that these philosophers agree on the lack of knowledge of the akratic person, while they differentiate from each other as to what this missing knowledge is. Irrespective of their rejection or acknowledgement of akrasia due to their conceptions of the soul, I argue that Plato, Aristotle and the Stoics share the common ...
The meaning of environmental aesthetics: For what? For whom?
Ataöv Demirkan, Anlı (2017-11-04)
Studies on environmental aesthetics discuss the notion of aesthetics in relation to people's perception of the environment, their emotional and behavioral responses to the perceived, and the relationships between them. This directly resumes individual experiences in space. Respectively, the field acknowledges that aesthetic judgement is based on subjective experiences yet it also argues that the objectivity can be found among people with similar age, socio-economic and cultural backgrounds. In urban life pr...
The State Of Design: Towards An Assessment Of The Development Of Industrial Design In Turkey
Er, Alpay (Middle East Technical University, Faculty of Architecture, 1993)
It has been more than twenty-five years since the concept of industrial design was first introduced into the Turkish context. During this period, industrial design was primarily taught as an off-shoot course from the existing architecture and interior design programmes, then separate, fully fledged industrial design departments were founded at some universities. Today these departments have their own postgraduate programmes and the number of graduate industrial designers İn Turkey is appoaching towards one ...
Citation Formats
B. Russell, “The Vernacular, The Industrialised Vernacular And Other Convenient Myths,” ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dergisi, vol. 5, no. 1, pp. 101–107, 1979, Accessed: 00, 2020. [Online]. Available: http://jfa.arch.metu.edu.tr/archive/0258-5316/1979/cilt05/sayi_1/101-107.pdf.