2000 Yılına Doğru Çevre?

Download
1977
Turan, Mete
İçİnde bulunduğumuz yüzyıl, insan ve insanlık için bir yandan umut kaynağı oluştururken öte yandan kişileri, umutsuzluğa değilse bile, karamsarlığa sürüklemiştir. Umut kaynağı olmasının temelinde tarih ve toplum bilincinin yüksek düzeylere erişmesinin yanısıra, bilimin geçirdiği aşamalar ve bunun uygulamadaki başarıları yatmaktadır. Yalnız ne var ki, umut kaynağının temelini oluşturan bu Öğeler, aynı zamanda kişileri karamsarlığa sürükleyen nedenlerin de kendileridir. İnsanın geleceği ile ilgili olarak gelişen bu karamsarlık, 20. yüzyılın özellikle ikinci yarısında daha belirgin bir biçimde hiç değilse, düşün düzeyinde -gerek sanatta, gerekse de bilimde- pek çok kişiyi rahatsız edecek dereceye erişmiştir. Bunun düşün düzeyinde olması elbette gerçek yaşamdan soyutlanmış bir düşünme süreci sonunda değilt tersine, yaşam içinde geçirdiğimiz deneyimlerin ve içinde yaşadığımız ortamın gerçeklerinden kaynaklanan eytişimsel (dialektike) bir sürecin sonucudur. Bir başka deyişle, özdeksel yaşam verilerinin doğrudan düşün düzeyine yansıması sonucudur. Uygarlığın her devirde geçerli ve belirgin özelliklerinden biri, insan ekininin yarattığı sorunlara ekinsel bir savaşım vermesidir. Yaşadığımız yüzyılda ise, bu sorun, önceki devirlerden daha belirgin bir biçimde, insana karşı, insanı ezen bir ekin sorunu olarak beliriyor. Çağımızın karşımıza çıkardığı ve gelecek kuşaklar için çözüm sorumluluğu ile bizi yüzyüze getirdiği sorunlar çok değişik ve farklı ölçeklerde: varlıklı ülkelerin ve kişilerin yanısıra açlık ve yoksulluk-; doğanın ve çevrenin geniş (ama sınırlı) sığasına karşın nüfus artışı; kurtarıcı ve bir umut kaynağı olarak görülen sanayi ve teknolojinin erişmiş olduğu zorbalık derecesi; çevrenin çürümesi ve kötüleşmesi; demokratikleşme ereği ve sözleri içinde hükümetleri oluşturan egemen güçlerin zorbaca yönetimleri; uzmanlaşmanın birlikte getirdiği yabancılaşma ve. dolayısı ile amacı/aracı karıştırmanın kaçınılmaz sonuçları; insanın günlük yaşamında tükettiğinden geride kalan ve sanayinin ürettiklerinin yanısıra çıkardığı ve çevreye saldığı artıklar. Bütün bu sorunların karşısında, sanılanların ve umulanların beklenildiği gibi oluşmamasının sonucu kişilerde beliren davranış ve inanç değişikliklerinin yarattığı karamsarlık sorunu ise, hiç de küçümsenecek bir olgu değil. Bu denli karmaşık ve değişik boyutları olan sorunların karşısında eleştirici bir bilinç düzeyinin kişilere yükleyeceği sorumluluk duygusu, ve gelecek için çözüm yolları aramak herkesin görevi olmalı. Hernekadar, bilim ve sanattan, zamanımızın karışmıza çıkarttığı bu özdeksel zorlukların sonucu törel sorunlara bir çözüm beklenemezse de, ne bilim adamları ne de sanatçılar bu sorunlardan kendilerini sıyıramazlar. Sorunların bütün yalınlığıyla ortaya konması, açıklığa kavuşturulması ve hepsinden önemlisi anlaşılması, çözümlere sıçramadan, geçilmesi gereken ve zorunlu olan bir süreçtir kanısındayız. Yaşamdan edindiğimiz deneyimler, toplumsal değişiklikler için salt ussallığın ve bilimin yeterli olmadığını ve bunun sınırlarının, sandığımızdan daha da dar olduğunu bizlere bütün çıplaklığı ile öğretiyor. Yine bu deneyimler ve yaşam koşulları, bütün kanıtları ile şu gerçeği sergiliyor: alışalagelmiş araç ve karar verme mekanizmaları toplumsal, ekonomik ve çevre sorunlarının boyutlarını içeremez olmuşlardır. Geleceğe, az da olsa, bir umutla bakabilmemiz özdeksel yaşamdan edindiğimiz bu bilgilerin çerçevesinde eleştirici bir bilinç düzeyine erişerek, olayları nesnel olarak tartmak ve yeni bireşimlere varmakla gerçekleşebilir. Bu düşünce çerçevesi içinde, Devlet Güzel Sanatlar Akademisi tarafından düzenlenen "2000 Yılına Doğru Sanatlar Sempozyumu" nu alkışlanacak bir olay olarak nitelendirebiliriz. Sempozyumun sergileyebildiği ve sergileyemediği günümüz gerçekleri, ve gelecek için yapılan kestirimlerin doğruluk ve gerçekçilik dereceleri, ancak nesnellik çerçevesi içinde ele alındığında bir anlam kazanır. H.Yavuz'un II. Açık Oturumda belirttiği gibi, sanat ve toplum arasındaki ilişki ancak toplum ve yaşam ölçütleri içinde değerlendirilebilir; bu da, kişisel, öznel, ve bireysel beğenilerin ötesinde,çoğulcutoplumcu yöntem nesnelliği içindeki ölçütlerde aranabilir. Bu ölçütler içinde ele alındığında "2Ö00 Yılına Doğru Sanatlar Sempozyumu"nun getirdiklerini ve getiremediklerini, coşkulu bir övgünün ya da yerginin ötesinde, gelecek için yapılan kestirimlerin doğruluğunu, ortaya serilen Özlemlerin gerçekçilik derecelerini, günümüzün yaşanan, somut koşulları çerçevesinde değerlendirmek zorunludur.

Suggestions

Yetişkin Mizaç Ölçeği: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışmaları
Kazak Berument, Sibel; Gölcük, Merve (ODTÜ- AYNA Klinik Psikoloji Destek Ünitesi, 2022-6)
Alan yazına bakıldığında yetişkin mizacını klinik örneklemin yanı sıra toplum örnekleminde de değerlendiren bir ölçeğin Türkçe adaptasyonunun bulunmadığı görülmüştür. Bu çalışmanın amacı, birçok farklı dile çevrilen Yetişkin Mizaç Ölçeği-Kısa Formunun (Adult Temperament QuestionnaireShort Form) Türkçe’ye uyarlamasını yaparak, güvenirliğini ve geçerliğini incelemektir. Ölçek Ankara’da yaşayan öğrenciler ve farklı sosyoekonomik düzey ve meslek gruplarından oluşan kişiler olmak üzere 462 kişiye uygulanmıştır. ...
How uniqueness is understood among international students in Turkey?
Demir, S; Atabey, Cemile Müjde; Öner Özkan, Bengi (null; 2018-11-17)
Although the literature on uniqueness has emphasized that it is unique to the Western culture, recent studies have indicated that the need for uniqueness is getting more familiar to the Eastern culture. The current study aimed to get a deeper understanding of uniqueness by investigating the concept among international students. Primarily, the perception and evaluation of uniqueness by participants from other cultures is investigated. The data were collected from seven international undergraduate students st...
INCREASING THE RELIABILITY OF THE POWER CONVERTERS USED IN RENEWABLE ENERGY SYSTEMS BY USING A VARIABLE SWITCHING ALGORITHM
Musadiq, Muhammad; Batunlu, Canras; Electrical and Electronics Engineering (2022-7)
As we recognize that the number of people on earth is growing at an exponential rate, so does the energy demand, if producing power from wind and solar is contemplated, resources can be used to meet that demand. The purpose of this thesis is to design a converter that helps to integrate the renewables into the DC Microgrid smoothly and encounters the thermal issues on its own. To avoid these circumstances’ reliability of the power converters increased by reducing the temperature issues and the thermal varia...
Memorialization as the Art of Memory: A Method to Analyse Memorials
Yılmaz, Ahenk (Middle East Technical University, Faculty of Architecture, 2010-6-15)
Memorialization as the reification of past experiences crystallizes the bi-directional relation between memory and architecture in its pure form. Memorials, because of this long-established relation, constitute an expense area of knowledge where the theories of diverse -such as social, psychological, cognitive, urban or architectural- studies intersect. Addressing that interdisciplinary area, this study proposes a new approach derived from classical memorising technique of the art of memory (ars memoriae) t...
Evaluation Of Architectural Developments In Turkey Within The Socio-Economic And Cultural Framework Of The 1923-38 Period
Aslanoğlu, İnci (Middle East Technical University, Faculty of Architecture, 1986)
The aim of this study is to survey the developments in Turkish architecture between 1923—38 and to evaluate them within the socio-economic and cultural context. The building activity of the time has been evaluated in two periods, each having distinctly different economic developments: 1923—32, the years of liberal economic policy, and 1932—38, the period of state-controlled economic policy.
Citation Formats
M. Turan, “2000 Yılına Doğru Çevre?,” ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dergisi, vol. 3, no. 2, pp. 273–296, 1977, Accessed: 00, 2020. [Online]. Available: https://hdl.handle.net/11511/51268.