Hidrokarbon Kirliliği Gösteren Yüzey Sularından Hidrokarbon Degredasyonunda Etkin Bakterilerin İzole Edilmesi ve Dgredasyon Yeteneklerinin Belirlenmesi

2015-12-31
Sanayi ve teknolojinin hızla artması nedeniyle çevre kirliliği tüm dünyada büyük bir sorun olmaya başlamıştır. Çevre kirliliği sonucu ekolojik denge büyük bir hızla bozulmaktadır. Endüstriyel gelişme ile birlikte artan petrol kullanımı, çevreye yayılan hidrokarbonların oranını arttırmakta bu da canlılar için büyük bir tehlike unsuru oluşturmaktadır. Birçok plastiğin hammadesi olan ve enerji kaynağı olarak da kullanılan petrol rafinerilerinin atıkları da bu kirliliğinin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Petrol ve yan ürünleri rafineri atık suları ile sucul ortama ulaşmakta ve suda petrol kirliliğine sebep olmaktadır. Oluşan bu kirlilik sonucunda ortaya çıkan bileşikler, ekosistemi olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle petrolün yapısında bulunan aromatik hidrokarbon ve heterosiklik bileşiklerin canlılar üzerinde toksik etki yaratmaktadır. Ayrıca bu bileşikler besin zinciri yoluyla sucul ortamdaki diğer canlılara da aktarılmaktadır. Petrol kirliliğin giderilmesinde fotooksidasyon, kimyasal oksidasyon, buharlaştırma ve yakma gibi çeşitli kimyasal işlemler ve teknikler kullanılmaktadır. Bu tür tekniklerin kullanımı önemli kısıtlamalar ve dezavantajlar getirmektedir. Özellikle yakma yolu ile petrol kirliliğinin giderilmesi ciddi hava kirliliği problemleri yaratmaktadır. Oksidasyon sonrasında ise petrolün tam olarak uzaklaştırılamaması ve çeşitli yan ürünlerin oluşması bu yöntemin kullanılabilirliğini kısıtlamaktadır. Petrolün oksidasyonu sonrasında oluşan yan ürünlerin petrolden daha kansorejen etkiye sahip olduğu bilinmektedir. Bu tekniklerin kullanımında ortaya çıkan olumsuzluklar ve beraberinde oluşturduğu yeni sorunlar alternatif yöntemlerin arayışına neden olmuştur. Petrol ve türevlerinin yol açtığı kirliliğin giderilmesinde, mikroorganizmalar kullanılarak gerçekleştirilen degredasyon işlemi diğer yöntemlere alternatif olarak ortaya çıkan biyolojik bir yöntemdir. Biyodegredasyon süresince petrol atık ürünleri mikroorganizmalar tarafından organik karbon ve enerji kaynağı olarak kullanılmakta ve sucul ortamdan etkili bir şekilde uzaklaştırılmaktadır. Fakat petrol ve türevleri gibi hidrofobik bileşiklerin suda çözünürlüğü düşük olduğundan mikrobiyal biyodegredasyon kısıtlanmaktadır. Hidrokarbonların degradasyonunda etkin mikroorganizmalar tarafından üretilerek ekstrasellüler olarak ortama salınan surfektan maddeler, hidrokarbon ve su arasındaki yüzey gerilimini indirgeyerek, hidrokarbonların emülsifiye edilmesini kolaylaştırmaktadır. Ayrıca sürfektanlar tarafından suda çözünürlüğü düşük olan hidrofobik grupların yüzey alanının ve biyolojik uygunluklarının arttırılması ile bu tür bileşiklerin biyolojik olarak parçalanması kolaylaşmaktadır. Tüm bu nedenlerden dolayı sürfektanlar ve biosürfekatan üreten bakteriler, petrol gibi hidrofobik substratlarla kontaminasyon sonucu oluşan kirliliğin giderilmesinde önemli rol oynamaktadırlar. Mikroorganizmalar kullanılarak hidrokarbonların biyoremediasyonu sadece bilimsel çalışmalar açısından değil endüstriyel uygulanabilirliği açısından da son yıllarda büyük ilgi görmektedir. Bütün bu veriler ışığında önerilen projede, petrol rafinerisi yakınlarından geçen Kırıkkale-Kızılırmak nehrinden alınan su örnekleri ile mehrin hidrokarbon kirliliği bakımından durumunun belirlenmesi, hidrokarbon kirliliği belirlenen bölgelerden alınan su örneklerinden biyosürfektan üreterek hidrokarbon degradasyonu yapan bakterilerin zenginleştirme yöntemi ile izole edilmesi, 16S rRNA sekans analizi ile tanımlamalarının yapılması ve hidrokarbonların degradasyonunu sağlayan anahtar enzimleri kodlayan alkb ve C23O katabolik genler açısından analizlerinin yapılması planlanmıştır. Ayrıca, hidrokarbon degredasyon yetenekleri belirlenen suşlardan degredasyonda en etkin olanların belirlenerek ürettikleri biyosürfektanların karakterizasyonları yapılması da düşünülmüştür. Böylece, proje ile hidrokarbonlar ile kontamine olmuş yüzey sularının biyoremediasyonunda etkin şekilde kullanılabilecek suşların belirlenmesi hedeflenmiştir.

Suggestions

KEROSEN PARÇALAYAN BAKTERİLERDE BİYOSÜRFEKTAN KARAKTERİZASYONU
İçgen, Bülent(2017-12-31)
Günümüzde enerji kaynağı olarak kullanılan petrol kaynaklı ürünler, hem sanayi alanında hem de günlük yaşamda çok önemli bir yere sahiptir. Bu ürünler, son derece karmaşık olan alifatik ve aromatik hidrokarbon karışımlardan oluşmaktadır. Sanayinin ve teknolojinin hızlıca ilerlemesiyle birlikte petrol ürünlerinin büyük miktarda üretimi ve kullanılması sonucunda ciddi çevre problemleri gün geçtikçe artmaktadır. Özellikle bu petrol ürünlerinden biri olan kerosen, bugünün büyük çevre sorunlarından biridir. Kero...
Yeraltı suyu (YAS) kaynaklarının pestisitlerle kirlenme potansiyelini değerlendiren matematik ve bilgisayar modellerin geliştirilmesi
Sözüdogru, Sonay; Ünlü, Kahraman; Özenirler, Günal; Pınar, Coşkun(1995)
Türkiye'de tarımın yoğun olduğu alanlarda kontrolsüz pestisit ve gübre kullanımı ciddi toprak ve yeraltı suyu (YAS) kirliliğine sebep olmaktadır. YAS kaynaklarının kirlilikten korunması için tarımsal amaçlı kimyasalların kontrollü kullanılması YAS kaynaklarının daha fazla kirlenmesini önlemek açısından önem arz etmektedir. Bu bağlamda proje, ülkemizde yaygın olarak kullanılan pestisitlere ait bir veri tabanının oluşturulmasını, kontrollü pestisit kullanımına esas olacak temel bilimsel kriterlerin belirlenme...
Stronsiyum remidasyonunda kullanılabilecek lokal bakterilerin izolasyonu, tanımlanması ve moleküler karakterizasyonu
İçgen, Bülent(2013-12-31)
Türkiye stronsiyum metali kaynakları açısından dünyanın en zengin ülkelerinden biridir. Bunun doğal sonucu olarak stronsiyum sanayi ve endüstriyel amaçlı olarak yaygın bir kullanıma sahiptir. Stronsiyumun televizyon tüplerinde, işaret ve fişek yapımında, elektrik endüstrisinde ve şeker fabrikalarında yaygın bir kullanıma sahip olması bu metalden kaynaklanan çevre kirliliğini kaçınılmaz kılmaktadır. Kirletilmiş alanların geleneksel yöntemler kullanılarak iyileştirilmesi maliyetleri oldukça fazladır. Bu sorun...
Petrol Kaynaklı Hidrokarbonlarla Kirlenmiş Yüzey Sularından İzole Edilen Bakterilerin Benzen Biyodegradasyon Yeteneklerinin Belirlenmesi
İçgen, Bülent(2016-12-31)
Hızla gelişen endüstri ile birlikte günümüzde en sık karşılaşılan çevresel sorunlardan biri petrokimyasal endüstri kaynaklı hidrokarbon kirliliğidir. Kaza sonucu çevreye yayılan petrol ve petrol ürünleri günümüzde çok büyük bir çevresel risk oluşturmaktadır. Hidrokarbon bileşenlerinin karsinojen ve nörotoksik kimyasallar sınıfına dahil olduğu bilinmektedir. Petrol kaynaklı hidrokarbonların gideriminde her ne kadar mekanik ve kimyasal yöntemler kullanılsa da bu yöntemlerin kısıtlı etkisi ve yüksek maliyeti, ...
Deterjan Kirliliği Gösteren Yüzey Sularından Anyonik Deterjan Degredasyonunda Etkin Bakterilerin İzole Edilmesi ve Degredasyon Yeteneklerinin Belirlenmesi
İçgen, Bülent(2015-12-31)
Sodyum dodesil sülfat (SDS) ev ve endüstride en yaygın kullanılan anyonik deterjanlardan bir tanesidir. Kullanımından sonra büyük miktarlarda gölet ve nehir gibi su sistemlerine deşarj edilmektedir. Özellikle biyolojik olarak parçalanamayanlar, evsel ve endüstriyel atıksularla su ortamlarına karışarak birikmektedir. Bu durumda, suların doğal dengesini bozarak, suda yaşayan canlıları ve onlarla beslenen insanların sağlığını tehdit etmektedir. Bu nedenle önerilen proje ile ilk aşamada mevsimsel periyotlarla K...
Citation Formats
B. İçgen, “Hidrokarbon Kirliliği Gösteren Yüzey Sularından Hidrokarbon Degredasyonunda Etkin Bakterilerin İzole Edilmesi ve Dgredasyon Yeteneklerinin Belirlenmesi,” 2015. Accessed: 00, 2020. [Online]. Available: https://hdl.handle.net/11511/59365.