Karaçam Populasyonlarında Genetik Çalışmalar

2022-12-01
Çengel, Burcu
Kaya, Zeki
Pinus nigra Arnold (karaçam) Kuzey Afrika’dan Avrupa’nın güneyine ve Anadolu’ya kadar uzanan geniş yayılışa sahip bir türdür (Isajev ve ark., 2004). Anadolu karaçamı (Pinus nigra subsp. pallasiana) ise karaçamın Türkiye’de ya- yılış gösteren alt türüdür (Alptekin, 1986). Kızılçamdan sonra en geniş yayılışa sahip ikinci ibreli orman ağacıdır; ülkemizde toplam 4 milyon hektarın üzerin- de yayılışa sahiptir (Anonim, 2020). Karaçam, Marmara ve Karadeniz kıyıla- rından başlayarak, Akdeniz Bölgesinin kuzeyinde 2000 metrenin üzerine kadar çıkar; en çok Karadeniz ardı ve Marmara bölgesinde dağların kuzeye bakan yamaçlarında yayılış gösterir, en az görüldüğü bölge ise İç Anadolu’dur. Türki- ye’de çok farklı habitatlarda yetişebilen karaçam, ağaçlandırma çalışmalarında da en fazla kullanılan ikinci türdür. Bu nedenlerle karaçam, Milli Ağaç Islahı ve Tohum Üretim Programı (Koski ve Antola, 1993) ve Bitki Genetik Çeşitlili- ğinin Yerinde Korunması Ulusal Planı’nda (Kaya ve ark., 1997) öncelikli türler arasında yer almaktadır. Hem Türkiye’de hem de Avrupa’da yapılan çalışmalarda karaçamın morfo- lojik, anatomik, fizyolojik ve genetik karakterler bakımından çok belirgin çe- şitliliğe sahip olduğu tespit edilmiştir.

Suggestions

Norm çatışma düzeyi ve grup kimliğiyle özdeşleşmenin muhalefet ve uymaya etkisi
Cingöz Ulu, Banu(2018-12-31)
Önerilen araştırma Packer ve arkadaşları tarafından geliştirilen “Norm Çatışması Modeline göre Muhalefet” ("Normative Conflict Model of Dissent") çerçevesinde, modelin Türkiye bağlamına uyarlanmasını ve belli başlı kültürel, bireysel ve durumsal etkenlerin incelenmesini hedefleyen uzun soluklu bir projenin ilk adımlarını oluşturacaktır. Bu araştırmanın üç temel amacı bulunmaktadır. Bunlardan ilki, norm çatışması modelinin önerdiği norm çatışması yaşama ve grupla özdeşleşme ilişkisinin Türkiye bağlamında ha...
Kıyı Alanlarının Bulanık Mantık Yöntemiyle Değerlendirilmesi için Açık Kaynak Kodlu Hesaplama Aracı Geliştirilmesi
Ergin, Ayşen; Güler, Hasan Gökhan (null; 2018-11-03)
“Kıyı Alanları Doğal Yapı ve İnsan Kullanımı Değerlendirilmesi, KADYİKD” (Coastal Scenic Evaluation System, CSES) kıyı alanlarının bilimsel olarak nitel değerlendilmesinde bulanık mantık yönteminin dünyada ilk kez kullanıldığı bir matematiksel modeldir (Ergin vd., 2004; Ergin, 2018). Kıyı alanlarında doğal yapı ve insan kullanımının bu model kullanılarak değerlendirilmesi için Türkiye, İngiltere, Malta, Avustralya, İrlanda, ABD, Yeni Zelanda ve Japonya kıyı-deniz mühendisliği anabilim dalı akademisyenleri v...
The Corner Of The Horn: An Architectural Review Of The Leaded Magazine In Galata İstanbul
Erkal, Namık (Middle East Technical University, Faculty of Architecture, 2011)
Altınboynuz olarak da bilinen Haliç’in, kuzeydoğu köşesini tarifleyen çok katmanlı bir anıt İstanbul’un kentsel kıyı bölgesinin mimarlık tarihini Bizans’tan Osmanlı’ya uzanan bir kesitte ilişiklendirir: Galata Hisarı; Haliç zincirinin bağlantı noktası; Yeraltı Camisi; ve Kurşunlu Mahzen. Mekanının tarihi önemiyle koşut olarak, bu çok isimli ve işlevli yapıya özgün ve ikincil kaynaklarda, gerek tekil gerekse de başka konular kapsamında, bol atıfta bulunulmuştur. Ne var ki, bu birikim mimari olarak yerindeki ...
Viyana Müzeler Avlusu: Serbest Zaman Bedenleri ve Kamusal Mekan
Basa, İnci (2017-01-01)
Bu yazı Avrupa’nın en canlı kültürel kamusal mekânlarından biri olarak kabul edilen tarihi ve çağdaş kentsel dokuların buluştuğu Viyana Müzeler Avlusu’na odaklanmaktadır. Yazıda, Henri Lefebvre’in felsefi bağlamda irdelediği mekân ve beden iç içeliği kuramsal bir çerçeve olarak benimsenmekte ve odaklanılan Viyana Müzeler Avlusu bu önermenin doğruluğunu anlamaya yönelik bir zemin oluşturmaktadır. Kamusal mekân ve kamusal beden iç içeliği hem avlunun tarihsel ve tektonik çok katmanlılığı hem de kentsel kültür...
Orta Torosların Miyosen Paleocoğrafyası’nın Paleomanyetizma Yöntemleri Kullanılarak Ortaya konulması
Koç, Ayten; Kaymakcı, Nuretdin; Van Hinsbergen, Douwe; Langereis, Cor; Zacharıasse, Jw (2017-10-01)
Türkiye’nin güneyinde yer alan Toros dağları üzerinde bulunan Alt - Üst Miyosen denizel çökellerin 2 k m'den fazla yükselmiş olması, doğmakta olan bir platonun kanıtı olarak gösterilmektedir. Yükselmiş olan bu denizel çökellerden daha alçak seviyelerde bulunan Miyosen ve daha genç çökellere sahip dağ - arası karasal (akarsu - göl) havzalar da yer almaktadır. Bu diferansiyel yükselmenin dinamik nedenleri tartışılmakla birlikte, genel olarak nedeni dalan levha hareketlerine ya da dalan ...
Citation Formats
B. Çengel and Z. Kaya, Karaçam Populasyonlarında Genetik Çalışmalar. 2022.