HES’ler (HidroElektrik Santralleri) ve Deniz Ekosistemlerine Olası Etkileri

2019
Yücel, Nebil
Uysal, Zahit
Örek, Ak Yeşim
Örek, Hasan
Çevik, Cem
Tuğrul, Süleyman
Koçak, Mustafa
Göksu nehri tatlı su girdileri özellikle kıs (Subat) ve ilkbahar (Nisan) aylarında deniz yüzeyi veyüzeye yakın alt tabakaların sıcaklık, tuzluluk ve yogunluk dagılımlarında belirgindegisikliklere sebep olmus ve bölgede hakim Küçük Asya Akıntısı etkisi ile batı yönlü yayılımgöstermistir. Yaz ve sonbahar dönemlerinde nehir debisinin düsük olması nedeni ile etki alanısınırlı kalmıstır. Tatlı su etki alanında açıklara oranla besin tuzu yükleri daha yüksek çıkmıstır.Deniz çalısma alanı yüzey sularında besin tuzları ve TP degisim aralıgı NO3+NO2: 0.05 -1.74 μM; NH4: 0.06 - 0.83 μM; PO4: 0.02 - 0.11 μM; Si: 0.35 - 2.93 μM; TP: 0.07 - 0.24 μMolmustur. Göksu nehrinde besin tuzları ve TP degisim aralıgı NO3+NO2: 1.95 ? 119.95 μM;NH4: 0.11 ? 8.41 μM; PO4: 0.02 ? 1.31 μM; Si: 1.17 ? 148.58 μM; TP: 0.12 ? 4.00 μMolmustur. Baraj yukarısından (Ermenek Baraj gölü) denize karıstıgı son noktaya (Sökünköprüsü) kadar olan nehir yatagında ölçülen tüm besin tuzu derisimleri giderek artan bir egilimgöstermislerdir. 1980 öncesi döneme göre nehir sularının besin elementleri yükleri yanı sıraSi/NOx, N/P oranları degismis ve özellikle son yıllarda artıs egilimi gösteren NOx girdileri iledenizde reaktif silikat kullanımını tesvik etmesi bölge sularında baskın grubu olusturandiyatom florasının gelisimini baskılayacak olup diger fitoplankton gruplarının zaman içindeöne çıkmasına neden olabilecektir. Deniz yüzey sularında ölçülen partikül madde miktarlarıErmenek Baraj gölü degerleriyle aynı seviyelerdeyken, Sökün, Karakaya ve Kargıcak nehiristasyonlarından sırasıyla 40, 20 ve 10 kat daha az partikül madde içermistir. Deniz alanındapartikül fazdaki iz metal derisimleri en yüksek ilkbahar döneminde ve sırası ile azalarak kıs,güz ve yaz dönemlerinde saptanmıstır. Deniz örneklerinin aksine, nehir örneklerinde partikülmadde miktarı ile partikül fazda ölçülen iz metal derisimleri arasında kuvvetli bir iliskigözlenmistir. Nehir boyunca ölçülen iz metal derisimleri kıstan güze monoton bir azalmasergilemistir. Nehir sularında tespit edilen partikül madde ve buna eslik eden iz metalderisimleri deniz örneklerine kıyasla bir kat yüksek gözlenmistir.Çalısma alanında Göksu nehir girdileri ile beslenen sıg kıta sahanlık sularında geneldefitoplankton nicel ve nitel açılardan açık sulara oranla daha zengin ve yogun bulunmustur.Nehir girdilerinden direkt etkilenen ve kıyı açık etkilesiminin görece zayıf oldugu Tasucukörfezi yüzey suları fitoplankton yogunlugunun en yüksek görüldügü alanlardan biriniolusturmustur. Çalısma alanında yıl boyunca genelde diyatomlar, dinoflagellatlar ve digergruplara oranla baskın grubu olusturmustur. Geçmise yönelik (2002-2018) uydu veri analizleriGöksu nehri girdilerinden etkilenen deniz alanı klorofil a içeriklerinde süreç içinde hafif birazalma egimi göstermistir. Deniz suyuna nehir suyu ekleme deneylerinde Sökün suyuErmenek Baraj Göleti suyuna oranla kıyısal ve açık suların fitoplankton gelisimine 6.2 ve 7.9kat daha fazla katkı vermistir. Nisan 2018 döneminde metrekübe düsen zooplankton sayısıdiger dönemlerden yaklasık 9 kat daha fazla çıkmıs olup bu dönemde cladocera grubu baskınbulunmustur. Bölgede toplamda 103 takson balık yumurta, prelarva ve/veya postlarvasıtanımlanmıstır. Derin deniz balık türlerine ait bölgede 24 türe ait ihtiyoplankton belirlenmistir.Akustik yöntemlerle zooplankton ve balık üzerine sahada toplanan veriler nehir girdileri ile bugrupların bulunurlugu arasında pozitif bir iliski oldugunu göstermistir. Mevsim ortalamaları bazalındıgında en yüksek bentik canlı biyokütlesi Göksu nehrinin dogu ve batı yönündeki verimlisıg kıyı sularında saptanmıstır.

Suggestions

Mikroplastik Partiküllerin ve Plastik Katkısı Olan "Bisfenol A" Organik Bileşiğinin Mersin Körfezi'nde Dağılım Gösteren Bazı Zooplankton Türleri Üzerine Etkilerinin Belirlenmesi
Örek, Ak Yeşim; Kıdeyş, Ahmet Erkan; Yılmaz, Mesut; Özhan, Koray; Karahan, Arzu(2018)
Proje kapsamında Erdemli açıklarındaki transekt borunca 3 istasyonda ve bölgedeki bazınehirlerde 2016 Agustos?undan itibaren en az 1 yıl boyunca aylık örneklemeler yapılmıs,ayrıca laboratuvarda çesitli zooplankton türleri ile birçok deney gerçeklestirilmistir.Türkiye?de ilk defa yapılan ölçümlerle, deniz suyunda 4.33-16.92 ug/L aralıgında degistigigörülen BPA kirleticisi, nehir sularında göreceli olarak biraz daha yüksek olarak, 4.14-29.92ug/L aralıgında ölçülmüstür.Çalısılan 3 istasyondan Nansen siseleri i...
Kuzeydoğu Akdeniz'de ağır metal kirliliği
Yemenicioğlu, Semal(2000)
Değişik avlanma bölgelerinden yakalanan balıklarda ağır metallerden (Hg, Pb, Zn, Cd, Ni, Cr, Cu, Fe, Mn) analizleri yapılıp bölgesel farklılıkların yanı sıra organizmaların yaş (boy) sınıflarına bağlı olarak yenilebilir kas dokularında biriktirdikleri ağır metal miktarları incelenmiştir. Bazı balık türlerinin (M. barbatus, U. molluccensis ve S. solea) boyları ve içerdikleri bazı ağır metal (örneğin civa) arasında doğru orantılı bir ilişki gözlenmiştir. Bazı türlerde (M. auratus, P. kerathurus) ise bu ilişki...
DSİ yönetimindeki içme suyu kaynaklarının klorlu organik yan-ürünleri (THM-Trihalometanlar) oluşturma potansiyelinin belirlenmesi
Dilek, B. Filiz(2005)
Dünyada ve Türkiye'de pek çok içmesuyu arıtma tesisinde dezenfektan olarak kullanılan klor, baraj sularındaki doğal organik maddelerle (DOM) reaksiyona girerek "dezenfeksiyon yan ürünleri (DYÜ)" olarak tanımlanan ve kanserojen oldukları bilinen klorlu-organik bileşiklerin oluşumuna yol açmaktadır. Bu bileşiklerden üzerinde en çok durulanları trihalometanlar (THM'ler) ve haloasetikasitlerdir (HAA'lar). Su arıtma sürecinde başlayan THM oluşumu, suda serbest klor bakiyesi bırakılması nedeniyle dağıtım sistemin...
Denizlerdeki Mikrobiyal Reaksiyonların Yeni Yaklaşımlar Kullanılarak Araştırılması: Genetik, Biyojeokimya ve Modelleme
Tuğrul, Süleyman; Salihoğlu, Barış; Ibello, Valeria; Örek, Hasan; Karahan, Arzu(2018)
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü tarafından Mersin Körfezi?nde 1997 yılından bu yanasürdürülen Erdemli Zaman Serisi (ETS) programı dahilinde ölçülen degiskenlere ek olarak, buproje kapsamında toplam su kolonu derinligi 200 metre olan istasyonda altı farklı derinliktenbir yıl boyunca aylık periyotlarda deniz suyu örneklemesi yapılmıstır. Bu örneklerde yeni nesildizileme yönteminin kullanıldıgı amplikon dizilemesi (metagenomik) analizleri yapılarakbiyojeokimyasal döngülerde önemli roller oynayan bakteri türleri...
Salinity inference in inland Turkish shallow lakes based on paleoecology using sub-fossil cladocera
Çakıroğlu, Ayşe İdil; Beklioğlu, Meryem; Jeppesen, Erik; Department of Biology (2013)
In the current study, sub-fossil Cladocera collected from the surface sediment of 44 shallow lakes spanning over five latitudes from north to south of Turkey using snap-shot methodology revealed strong impact of salinity on cladoceran community structure. To see the whole picture, sediment cores collected from six of the lakes and long-term monitoring data from two of the lakes were also investigated. Contemporary cladocerans and sub-fossil assemblages were compared to reveal that their responses to salinit...
Citation Formats
N. Yücel et al., “HES’ler (HidroElektrik Santralleri) ve Deniz Ekosistemlerine Olası Etkileri,” 2019. Accessed: 00, 2020. [Online]. Available: https://app.trdizin.gov.tr/publication/project/detail/TWpBd01UZzQ.