Eybek Graniti’nin (Biga Yarımadası) Deformasyonu ve Cevherleşmeyle İlişkisi

2017-12-31
Granodiyoritik kayalar Biga Yarımadasında yüzlek veren önemli kaya topluluklarından birini oluşturmaktadır. Bu topluluk, çoğunlukla metamorfik temel içine sokulan irili-ufaklı plütonlar şeklinde gelişirken, plütonlar etraflarını saran kontak metamorfik hale ve cevher oluşumları ile de karakterize olurlar. Granodiyoritik magmatizma ve yerleşimlerinin bölgede etkin olan Tersiyer genişlemeli tektonizma ile eşzamanlı olarak geliştikleri için granodiyoritik magmatizmanın yaşı ve kökeni genişlemeli tektonizmanın evriminin daha iyi anlaşılmasına da katkı koyacak niteliktedir. Önerilen proje kapsamında Eybek granodiyoriti konu edilecektir. Literatür, Eybek plütonunun dokunakları boyunca yerelde olsa milonitik/kataklastik dokuların geliştiğini, cevherleşmenin varlığını ortaya koymaktadır. Buna karşın magmatizma, deformasyon ve cevherleşmenin yaşlarını ortaya koyan sistematik bir araştırma/çalışma bugüne değin yürütülmemiştir. Bu nedenle, önerilen proje kapsamında Eybek granodiyoriti ve dokanak ilişkileri ve deformasyon dokuları ile cevherleşmenin ayrıntılı incelenemesini amaçlarken, Eybek granodiyoritinden ayıklanan (i) zirkonlarda LA-SF-ICP-MS yöntemi ile U-Pb, (ii) biyotit, hornblend ±ortoklaz gibi minerallerde Ar-Ar, (iii) cevherlerden ayıklanan molibden mineralinde ise Re-Os izotop çalışmaları ile granodiyoritin kristalleşme ve soğuma, milonitik/kataklastik dokular ile cevherleşmenin oluşum yaşlarının ortaya konulmasını amaçlayan bir çalışma planlanmıştır. Bu çalışmanın diğer bi

Suggestions

Eymir ve Mogan Gölleri Ekolojik izlenme
Beklioğlu, Meryem(2017-12-31)
Orta Doğu teknik Üniversitesi Limnoloji Laboratuvarınca 1997 yılında başlayan ve günümüze kadar 2 hafta da bir sıklığı ile devam eden bu göllerin ekolojik yönetim planlarının hazırlanmasına ve ayrıca özellikle Eymir Gölü restorasyonu projesine altlık oluşturan bu ekolojik izleme proğramına devam edilmesi hedeflenmiştir. İzleme proğramı kapsamında her 2 gölde ve göllere girdi olan dereler ve göllerin çıktılarında oluşan toplam 11 örnekleme istasyonunda alınacak su örneklerinde sıcaklık, çözünmüş oksijen, ile...
Tut (adıyaman) Bölgesinde Yüzeyleyen Alt Paleozoyik Sedimanlarının Kalıntı Zirkonlarında U-Pb Ve Hf İzotop Çalışması Ve Güneydoğu Türkiye'nin Paleozoyik Tektonik Evrimindeki Önemi
Bozkurt, Erdin(2013-12-31)
Klastik sedimanlardaki kırıntılı (detrital) ve kalıntı (miras kalmış/inherited) zirkonlarda U-Pb ve Hf izotop çalışması birimlerin kökeni (provenans analizi) ile çökelimlerinden önceki döneme ait kıta kabuğunun evrimini ortaya konması için son yıllarda sıkça başvurulan bir çalışma türüdür. LA- SF-ICP-MS yönteminin uygulanacağı benzer bir çalışmanın güneydoğu Anadolu'da Tut (Adıyaman) bölgesinde yüzeyleyen Alt Paleozoyik kırıntılı kayaçlarında da yapılması planlanmıştır. Bu çalışmanın amacı bölgenin Erken ...
Sucul biofilm bakterilerinin arsenik, nikel ve kadmiyum dirençlerinin belirlenmesi ve moleküler karakterizasyonu
Gözen, Ayşe Gül; Gündüz, Ufuk; Özcengiz, Gülay; Bilgin, Cemal Can; Beklioğlu, Meryem; Gürsel, Mayda; Önde, Sertaç; Yücel, Ayşe Meral; Doğan, Musa; Öktem, Hüseyin Avni; İzgü, Kadri Fatih; Togan, İnci Zehra; Somel, Mehmet; Kalvenas, Jennifer Elizabeth; Coppens, Jan Emma Pieter; Bucak, Tuba; Levi, Eti Ester; Filiz, Nur(2014-12-31)
Sanayileşmedeki aşırı artış, tarımsal ve insan kaynaklı aktiviteler toprakta önemli miktarda ağır metalleride içeren toksik element birikimine sebep olmuştur. Ağır metal ve zehirli element etkisi altında kalan çeşitli mikroorganizmalardan bazıları, çevresel ortamdaki yüksek toksik konsantrasyonlara karşı direnç mekanizmaları geliştirmiştirir. Bu sebeple, bu tür mikroorganizmalar, bu tip elementler içeren toprakların bu toksik maddelerden arındırılmasında ve toprağın temizlenmesinde kullanılabilirler.Bu proj...
Sıcak ve Soğuk Stresi Altındaki Rhodobacter capsulatus bakterisinin Hidrojen Üretim Mekanizmasında Rol Alan Genlerinin İfadesinin QPCR Yöntemi İle İncelenmesi
Yücel, Ayşe Meral; Koku, Harun(2014-12-31)
Günümüzde enerji ihtiyacı büyük oranda fosil yakıtların tüketimi ile karşılanmaktadır. Fosil yakıtların yoğun kullanımı hem bu kaynakların azalmasına hem de çevre ve hava kirliliği ve küresel ısınmaya yol açmaktadır. Bu nedenle fosil yakıtlara alternatif enerji kaynaklarının geliştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Yakıldığında yalnız su açığa çıkarması ve diğer yakıtlarla karşılaştırıldığında en yüksek gravimetrik enerji yoğunluğuna sahip olması (142 MJ/kg) hidrojeni iyi bir alternatif haline getirmektedir....
Imidaklopridinin Bal Arıları (apis Mellifera L. 1758 ) Üzerindeki Davranışsal Etkisi.
Birand Özsoy, Ayşegül Ceren; Kayim, Mehmet(2013-12-31)
Kapsam: Imidaklopridin çok düşük konstrasyonlarda bal arılarının lokomotor aktivesini (Locomotor Activity, LMA) ne derecede etkilediğini tespit etmektir. imidakloprid arıların lokomotor aktivitesini düşük dozlarda dahi etkileyebiliyorsa, arıların tarlacılık, evedönüş oranları ve kovan içinde çalışmalarının da etkilenebileceği sonucuna varılabilir. 50ppb ve daha düşük dozlar (5 ppb’ye kadar) test edilecektir. Ayrıca lokomotor aktiviteyi ölçmek için kullanılacak yöntem yüksek bir çözünürlüğe sahiptir ve arıl...
Citation Formats
E. Bozkurt and B. Tokay, “Eybek Graniti’nin (Biga Yarımadası) Deformasyonu ve Cevherleşmeyle İlişkisi,” 2017. Accessed: 00, 2020. [Online]. Available: https://hdl.handle.net/11511/59333.