Klinoptilolit /Poli ε-kaprolakton - Poli etilen glikol - Poli ε-kaprolakton (PCL-PEG-PCL) Triblok Kopolimer Temelli Hücre Taşıyıcıların Geliştirilmesi ve Karakterizasyonu

2015-12-31
Hafif travma ve zedelenme geçirmiş kemik dokusu konvensiyonel yöntemler ile kolayca tedavi edilebilmektedirler. Ancak, ağır travma ve/veya kompleks kırıklar sonucunda oluşmuş olan kemik dokusu hasarlarının tedavisinde, kemik dokusunun rejenerasyonuna yardımcı olarak hücre taşıyıcıların desteğine gerek duyulmaktadır. Son yıllarda, kemik hasarlarının giderilmesinde polimer bazlı kompozit hücre taşıyıcılar sıklıkla kullanılmaktadır. Bu biyouyumlu ve mekanik olarak güçlü polimer bazlı kompozit hücre taşıyıcılar, hücrelerin kemikteki travma bölgesine daha hızlı ve etkin bir şekilde taşınması sağlamaktadır. Önerilen projede, kemik iyileşmesini arttırmak için kemik siyaloprotein ile kaplanmış klinoptilolit/poli ε-kaprolakton- poli etilen glikol- poli ε-kaprolakton (PCL-PEG-PCL) temelli gözenekli hücre taşıyıcıların geliştirilmesi ve biyomalzeme özelliklerinin incelenmesi amaçlanmaktadır. Projede, kemik doku mühendisliğine yönelik, biyobozunur, biyouyumlu, mekanik dayanımı yüksek ve protein bazlı biyoaktif faktörlerin yüklenebileceği gözenekli hücre taşıyıcıların geliştirilmesi hedeflenmiştir. Ayrıca, geliştirilecek hücre taşıyıcısının yapısında bulunan zeolit mineralinin bir türü olan klinoptilolitin iyonik yapısı sayesinde kemik siyaloproteinin yüksek etkinlikte hücre taşıyıcısına yüklenebilmesini ve kontrollü salımını sağlayacağı düşünülmektedir. Literatürde de belirtildiği gibi, zeolit mineralleri iyonik yapılarından dolayı protein yapısındaki faktörleri kendi yapılarına dahi

Suggestions

Elektroeğirme Yöntemi İle Grafen Oksit Bazlı Nanolif Üretimi
Bat, Erhan(2017-12-31)
Birçok potansiyel endüstriyel ve ticari uygulamalarından dolayı özellikle nano boyutlardaki lifler son dönemlerde popüler olmaya başlamıştır. Nanolifler geniş yüzey alanı, küçük çap ve gözenek boyutu gibi bazı önemli özelliklere sahiptir. Bu özellikler lifleri özellikle kataliz, adsorpsiyon ve filtreleme alanlarında endüstriyel ve ticari olarak önemli kılmaktadır. Elektroeğirme yöntemiyle düşük maliyetli, yüksek mukavemetli ve çapı mikro boyuttan nano boyuta uzanan lifler üretmek mümkündür. Nano-dolgu malze...
Doğal olarak bulunan ellajik asit, kuersetin, naringenin, resveratrol, rutin ve hesperidin gibi polifenolik bileşiklerin ilaç metabolizmasında rol oynayan Glutatyon S-Transferaz ve NAD(P):Kuinon Oksidoredüktaz 1 enzim aktiviteleri üzerine etkileri
Adalı, Orhan; Karakurt, Serdar; Güray, Nülüfer Tülün(2014-12-31)
Fenolik ve flavanoid maddelerce zengin sebze ve meyvelerin düzenli bir şekilde tüketimi çeşitli dejeneratif hastalıkların ve kanser hastalıklarının iyileştirilmesinde etkin olduğu bilinmektedir. Hâlbuki sebze ve meyvelerdeki hangi bileşiklerin veya karışımların koruyucu özelliğe sahip olduğu ve bunların etki mekanizmaları henüz tam olarak açıklık kazanmamıştır. Bitkiler, insanların besin kaynakları arasında da yer alan binlerce çeşit fenolik ve polifenolik bileşikler üretirler. Bu fenolikler çoğu karsinojen...
MİKRON BOYUTLU TALK KATKISININ POLİLAKTİT BİYOPOLİMERİNİN ÖZELLİKLERİNE ETKİLERİ
Kaynak, Cevdet(2014-12-31)
Günümüzde endüstriyel uygulamalarda kullanılan polimerler büyük oranda petrol kaynaklı hammaddelerden elde edilmektedir. Bu durum enerji sektöründe olduğu gibi plastik sektöründe de “petrole bağlılık” olgusu yaratmaktadır. Poli(laktik asit), diğer adıyla polilaktit (PLA), monomeri (laktik asit) mısır, patates gibi nişasta kaynaklarından üretilen bir biyopolimerdir. Son yıllarda biyolojik uygulamalarda kullanımı yaygınlaşsa da; PLA, özellikle mühendislik uygulamaları için gerekli olan mekanik ve ısıl özellik...
Doksorubisin Bağlı Kitosan Kaplı Manyetik Nanoparçacıkların Meme Kanseri Hücre Hatları Üzerindeki Etkinliğinin İmmünositokimya Yöntemi İle Belirlenmesi
Gündüz, Ufuk; Yalcin, Serap; Unsoy, Gozde(2015-12-31)
Nanoparçacıkların kanser tedavisi, ilaç hedefleme ve kontrollü ilaç salım sistemlerinde kullanımı çalışmaları son zamanlarda artış göstermektedir. Nanoparçacıklar küçük boyutları sayesinde hücre içine kolay alınabilmekte ve çeşitli malzemelerle kaplanarak yüzey özellikleri değiştirilebilmektedir. Tümör hücrelerine hedeflendirilebilen manyetik nanoparçacıklar (MNP) kanser tanı ve tedavisinde kullanılmaktadır. Manyetik özellik taşıyan nanoparçacıklar, manyetik alan varlığında istenilen bölgeye hedeflenebilme ...
Vitamin D metabolizmasında rol oynayan CYP450 enzimlerinin polimorfizmleri ile iskemik inme riski ilişkisinin araştırılması
Adalı, Orhan(2014-12-31)
Epilepsi, merkezi sinir sisteminde kortikal veya subkortikal bölgelerde yer alan nöronların artmış uyarılabilirliğinden kaynaklanan, ani, hipersenkron, yüksek voltajlı, anormal elektriksel deşarjları sonucu gelişen klinik bir durumdur. Epilepsi, tarihi eski çağlara kadar dayanan, hastanın işlevselliği ve yaşam kalitesini etkileyen, yineleyici nöbetlerle karakterize bir hastalıktır. Epilepsi tüm dünyada en yaygın görülen nörolojik hastalıklardan biridir. Nöroloji pratiğinde çocukluk ve ergenlik çağında en sı...
Citation Formats
A. Tezcaner and D. Keskin, “Klinoptilolit /Poli ε-kaprolakton - Poli etilen glikol - Poli ε-kaprolakton (PCL-PEG-PCL) Triblok Kopolimer Temelli Hücre Taşıyıcıların Geliştirilmesi ve Karakterizasyonu,” 2015. Accessed: 00, 2020. [Online]. Available: https://hdl.handle.net/11511/59347.