Östrojen sinyali tarafından tetiklenen epigenetik değişikliklerde rol oynayan protein ağlarının belirlenmesi ve modellenmesi

2018-12-31
Meme kanseri, normal epitel hücrelerin malignant transformasyonuna neden olan genetik ve epigenetik olaylar sonucunda oluşur. Genetik mutasyonlar, genetik materyaldeki değişime bağlı olarak fonksiyon kaybı veya fonksiyon kazanımı ile sonuçlanır. Epigenetik olaylarda ise hücrelerin genetik yapısında değişiklik olmaksızın gen transkripsiyonunda değişiklik olur. Östrojen hormonu, başlıca 17β-estradiol (E2), meme dokusu dahil birçok dokunun fizyolik işlevlerin düzenlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. E2 sinyali, hücre çekirdeğinde bulunan ve transkripsiyon faktörleri olarak çalışan östrojen reseptörü (ER) tarafından gerçekleştirilir. E2-ER sinyalinin bozulması hem genetik ve hem de epigenetik değişikliklere neden olarak meme kanseri dahil E2 hedef dokularının patolojisine yol açar. E2-ER sinyalinin mekanizmalarının tanımlanması, meme kanserinin nasıl başladığının/ilerlediğinin anlaşılmasına ve böylece meme kanseri tanı ve tedavisine kullanılabilecek yeni araştırma yaklaşımları ve analiz modellerinin geliştirilmesine, sonuçların yeni ürünlere dönüştürülmesine öncülük edebilir. Burada amacımız, E2-ER sinyali tarafından ekspresyonu düzenlenen kimi epigenetik protein faktörlerin işlev mekanizmalarına yönelik önbilgileri hücre deneyleri ve protein modellemeleri aracılığıyla elde etmektir.

Suggestions

Meme dokusunun gelişim aşamalarının APA açısından analizi
Erson Bensan, Ayşe Elif; Kiriş, Erkan; Muyan, Mesut; Gürsel, Mayda; Banerjee, Sreeparna; Terzi Çizmecioğlu, Nihal(2018-12-31)
Farklı kanserlerin altında yatan mekanizmaların anlaşılmasında gen anlatım çalışmaları çok önemli olmuştur. Bu çalışmalar sayesinde anlatım düzeyleri bozulan pek çok mRNA bulunmuştur. Ancak, geleneksel gen anlatım çalışmaları, mRNA izoformlarının tespitinde ve miktarlarının ölçülmesinde yetersiz kalmaktadır. Bu projenin amacı, geliştirmiş olduğumuz özel bir yazılımla meme dokusunun gelişim aşamalarındaki değişimleri incelemektir.
Multipl Miyelomda Serum Açlığına Bağlı Otofajiden Sonra MikroRNA İfade Analizi
Özen, Can; Banerjee, Sreeparna(2018-12-31)
Bir kemik iliği kanseri olan Multipl Miyelom (MM) tüm kanserlerin %1 ini ve hematolojik kanserlerin %13 ünü oluşturur.Sıklıkla karşılaşılan nüksler ve kemoterapiye geliştirilen direnç gibi sebeplerden dolayı tedavisi olmayan bir hastalıktır.MM patofizyolojisinin anlaşılmasına yönelik araştırmalar, yeni ilaç hedeflerinin ortaya çıkarılmasına katkıda bulunacaktır.Hücresel strese yanıt olarak gerçekleşen otofazi, MM patofizyolojisinde önemli rol oynamaktadır.Otofaji enerji geri dönüşümü için aşırı/yanlış katla...
Östrojen Yanıt Geni CXXC5'in Östrojen Tarafından Düzenlenen Hücre Çoğalmasındaki Etkisi
Muyan, Mesut; Can, Tolga(2017)
Dolaşımdaki en önemli östrojen hormonu 17?-östradiyol (E2) meme fizyolojisi ve patolojisinderol oynayan başlıca faktörlerden biridir. E2?nin meme epitel hücreleri üzerindeki proliferatifetkisi bir transkripsiyon faktörü olan östrojen reseptörleri (ER), özellikle ER?, tarafındanöstrojen yanıt elemanı (estrogen response element, ERE)-bağımlı ve ERE-bağımsız genomiksinyal yolaklarıyla düzenlenir. ERE-bağımlı sinyali, E2-ER??nın ERE?lere bağlanarakgerçekleştirdiği gen ifadelerini; ERE-bağımsız sinyal yolağı da,...
Hücre içi VEGF trafiğinin kanser gelişimi ve anjiyogenezine etkisinin incelenmesi.
Banerjee, Sreeparna; Tunçer, Sinem(2016-12-31)
Anjiyogenez, var olan damarlardan yeni kan damarı oluşumu süreci olup, kanser büyümesi ve yayılımı için gerekli bir basamaktır. Anjiyogenik faktörler içinde VEGF (Vasküler Endotel Büyüme Faktörü), tümör anjiyogenezinin en önemli aktivatörüdür. Anjiyogenezin inhibe edilmesi, hem tumor büyümesini hem de metastazını engelleyeceğinden, kanser tedavisi için son derece önemlidir.Bu projede, hücre sitoplazması ve çekirdeği arasındaki VEGF traifiği incelenecek, VEGF’in hücre içi hareketinin anjiyogeneze etkileri ay...
G-proteine kenetli Adenosin A2A Receptörlerinin Hücre Zarında Gerçekleşen Etkileşimleri
Son, Çağdaş Devrim(2013-12-31)
G proteine kenetli reseptörler (GPKR) uzun yıllar boyunca hücre zarında tek reseptör olarak bulundukları ve sinyal iletiminde tekbaşlarına yeterli oldukları varsayımı ile çalışılmışlardır. Ancak son yıllardaki deneysel sonuçlar bu reseptörlerin birbirleri ile eşleşerek iki ya da daha fazla reseptörden oluşan gruplar halinde bulunabilecekleri fikrini ortaya koymuştur. GPKRlerin birbirleriyle eşleşmeleri dışında diğer zar proteinleriyle eşleşmeleri de işlevsel ve farmakolojik açıdan büyük önem taşımaktadır. G...
Citation Formats
M. Muyan and N. Tunçbağ, “Östrojen sinyali tarafından tetiklenen epigenetik değişikliklerde rol oynayan protein ağlarının belirlenmesi ve modellenmesi,” 2018. Accessed: 00, 2020. [Online]. Available: https://hdl.handle.net/11511/61391.