Killi kayaç / sondaj sıvısı etkileşiminin petrol ve doğal gaz kuyularında dengesizlik yaratma potansiyeli açısından incelenmesi

Download
1996
Kuru, Ergün
Demiral, Birol R. M.
Akın, Serhat
Çağatay, Burak
Kerem, Murat
Petrol ve doğal gaz kuyularının sondajı sırasında ortaya çıkan kuyu duvarında oluşan çökme , killi kayaçların şişmesi gibi kuyu dengesizliği sorunları , takım sıkışması, sondaj süresinin uzaması ve giderek kuyunun terk edilmesine yol açarak büyük ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Petrol kuyularının sondajı sırasında karşılaşılan dengesizlik problemlerinin yaklaşık % 9O'ı killi formasyonlar delinirken ortaya çıkmaktadır . Yapılan çalışmalar, killi kayaçların, su bazlı sondaj sıvıları ile etkileşime girmesi sonucu kayacın yapısında ortaya çıkan değişimlerin, kuyu dengesizliğine yolaçma mekanizmalarının anlaşılabilmesi için değişmeye yolaçan tüm etkenlerin birlikte incelenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu çalışmada, killi kayaçların sondaj sıvısıyla etkileşime girdikten sonra, fiziksel(yoğunluk, gözeneklilik), fiziko-kimyasal(şişme, katyon değiştirme kapasitesi), mekanik (gerilme kuvvetleri, deformasyon davranışları, elastik özellikler) özelliklerinde oluşacak değişimlerin sayısal ve görsel olarak gözlenmesi ve birlikte değerlendirilmesi sonucunda kayaç/sıvı etkileşiminin kuyu dengesizliği yaratma potansiyeli belirlenmeye çalışıldı. Test edilen kayaç örnekleri Ankara - Haymana bölgesinde yüzeyden toplanmıştır. Kayaç örneklerinin seçiminde, kayaçların bileşim olarak, kuyu dengesizliği sorunlarının yoğun olarak yaşandığı Adıyaman - Karadut formasyonuna ait kayaçlar ile benzerlik göstermesine özen gösterilmiştir. Kayaç örneklerinin mineralojik ve petrografik tanımlaması, X-ışını ile ayrıştırma (XRD) yöntemi kullanılarak yapıldı. Uygulanan nem yüzdesi belirlenmesi, metilen mavisi testi, ve dağılabiliıiik testleri sonucunda , kayaçlar sırasıyla nem yüzdeleri, katyon değiştirme kapasiteleri ve dağılma özellikleri açısından tanımlandılar. Sondaj sıvısıyla 24 saat süreyle etkileşime giren kayaçların mekanik özelliklerindeki değişim, kaya mekaniği testleri uygulanarak belirlendi. Kayacın istiflenme yönüne paralel olarak alınan örneklerin mekanik özelliklerindeki değişimin, istiflenme yönüne dik olarak alınan örneklerin mekanik özelliklerindeki değişime göre daha belirgin olduğu görüldü. Ancak burada, kaya mekaniği testlerine özgü, örnek sayısının az. olmasından kaynaklanan sonuç farklılıklarının etkiside gözönüne alındığında, değişimin sayısal boyutları hakkında sağlıklı bir yorum yapmak olası değildir. Sondaj sıvısında bekletilmiş örneklerin gözeneklilik değerlerinde ortaya çıkan değişim gaz porosimetre ile yapılan ölçümler sonucunda belirlenmiştir. Buna göre , sondaj sıvısı ile 24 saat etkileşime giren kayacın gözeneklilik değeri % 15 oranında azalmıştır. Bu oran 48 saat sonunda % 52 ye yükselmiştir. Sondaj sıvısı/kayaç etkileşimi görsel olarak CT - tomografi çekimleri kullanılarak izlendi. CT-tomografı test sonuçlarından, kayaçtaki değişimin, kayacın yoğunluğu, atom sayısı, ve CT-sayısı cinsinden sayısal ve görsel olarak belirlenmiştir.

Suggestions

Yüzeyi Fonksiyonelize Edilmiş Nanoparçacıklar ile Kararlı Nanoakışkan Hazırlanması ve Isıl İletkenlik Değişiminin Belirlenmesi
Seydibeyoğlu, Alyamaç Elif; Turgut, Alpaslan; Seydibeyoğlu, Özgür Mehmet(2019)
Çok çesitli uygulama alanına sahip olan nanoakıskanlar, ısı transferi sistemlerinde, kullanılanakıskanların ısıl iletkenlik katsayısını arttırmak amacıyla baz akıskanın içerisine, ısıl iletkenligiyüksek nano boyutlarda parçacıklar katılmasıyla üretilirler. Nanoakıskanların hazırlanması,hazırlanan nanoakıskanın ısıl iletkenliginin arttırılması her ne kadar basit görünse de çokkarmasık bir sistemdir. Nanoakıskanların ısıl iletkenliginin artması ve ısı transferiuygulamalarında kullanılabilirligi, hazırlanan na...
Bentonit süspansiyonlarının reolojik davranışları
Gücüyener, Hakkı; Kök, Mustafa Verşan; Özbayoğlu, Evren; Batmaz, Taner(1997)
Bu çalışmada dört farklı bentonitin kimyasal ve reolojik analizleri yapılmış ve bilgisayar programı kullanılarak karşılaştırılmalar gerçekleştirilmiştir. Numunelerin kil yüzdeleri, katyon değişim kapasiteleri, şişme hacimleri ve pH değerleri tesbit edilmiş olup şu sonuçlara varılmıştır. Tüm numunele illit, smektit, kristobalit, kalsit ve albit minerallerinden oluşmuş olup $Al_2O_3 /SiO_2$ oranı 1/3 ile 1/4 oranında bir değerde bulunmaktadır. Kil oranlan % 17.2 ile % 26.4, katyon değişim kapasiteleri 70-150 ...
Kireçtaşı rezervuarlarda formasyon hasarının ( Formation damage ) tespit edilmesi ve petrol üretimine etkisinin incelenmesi
Bağcı, Suat A.; Kök, V. Mustafa; Türksoy, Ulaş; Arıkan, Murat A.(1998)
Petrol rezervuarlarmda su enjeksiyonu sırasında, formasyon hasarının kuyuların su Tektivitesini azaltması önem kazanmaktadır. Formasyon içerisindeki meydana gelen reaksiyonları en iyi belirleyen parametre akan sıvının pH'mdaki değişimdir. Yüksek gözenekli ortamda askıda kum taneciklerinin çökelmesiyle formasyon hasan meydana gelmekte ve askıda taneciklerin gözenekleri tıkamasına neden olmaktadır. Formasyon hasarının ölçülerinden biriside, geçirgenlik azalıtmdır. Deneysel çalışma kireçtaşı ortamda öteleme...
Petrol üretim kuyularında çökelti oluşumunun incelenmesi
Bağcı, Suat; Şahin, Fehime; Parlaktuna, Mahmut(2003)
Çökelti oluşumu petrol ve doğal gaz kuyularında üretim, işleme, nakletme ve tuzlu suyun yeraltına enjekte edilmesi sırasında karşılaşılan önemli bir problemdir ve çökelti oluşumunun engellenmesi önem kazanmaktadır. Çökelti oluşumunda meydana gelen en yaygın maddeler CaC03 (kalsiyum karbonat ve BaSO4 (Baryum sülfat) 'dır. Bu araştırmada basınç, sıcaklık ve tuziu kompozisyonunda çökelti oluşumunun ölçülmesi ve oluşma hızının tespit edilmesi çalışılmıştır. ScaleChem paket programı kullanılarak formasyon suyunu...
Biyolojik model sistemlerde ışık enerjisinin elektrik enerjisine dönüşümünün araştırılması
Eroğlu, İnci; Yücel, Ayşe Meral; Zabut, M. Baker(1988)
Son yıllarda doğal enerji kaynaklarının büyük bir hızla tüketilmesi üzerine güneş enerjisinden faydalanma ve güneş enerjisini kullanabilme-ye yönelik araştırmalar oldukça önem kazanmıştır. Bu araştırmalardaki anafikir bitkilerdeki ve bazı bakterilerdeki fotosentez olayını taklit eden model bir sistem oluşturmaktır. Zira fotosentez güneş enerjisinin dönüşümünde ve depolanmasında en verimli ve en yüksek dönüşümü göstermektedir. Bu araştırmada model olarak Bacteriorhodopsin ihtiva eden yapay bir fo...
Citation Formats
E. Kuru, B. R. M. Demiral, S. Akın, B. Çağatay, and M. Kerem, “Killi kayaç / sondaj sıvısı etkileşiminin petrol ve doğal gaz kuyularında dengesizlik yaratma potansiyeli açısından incelenmesi,” 1996. Accessed: 00, 2020. [Online]. Available: https://app.trdizin.gov.tr/publication/project/detail/TlRRMU16TT0.