Biyoteknolojik yöntemlerle kanser hastalığının DNA düzeyinde incelenmesi

Download
1994
Eren, Emel
Gündüz, Ufuk
Aytaç, Uğur
Son yıllarda, kanser tanı ve tedavisinde önemli ilerlemeler kaydedilirken, özellikle kan ve lenf sistemi ile ilgili kanser türlerinde erken tanı sayesinde tamamen iyileşen vakaların sayılarında da belirgin bir artış dikkati çekmektedir. Moleküler biyoloji alanındaki en önemli gelişmelerin birisi de kansere neden olan moleküler değişikliklerin anlaşılmaya başlanmasıdır. Hücresel ve moleküler düzeyde bütün yaşamsal işlevlerimizin kontrol < merkezi olan DNA'da meydana gelecek bir bozukluk neticesinde kanser hastalığı başlayabilmektedir. Bu yolla oluşan kanser türlerine en önemli örnek olarak lösemi gösterilebilir. Lösemide en sık gözlenen genetik bozukluklardan birisi kromozomlar arası parça değişiklikleridir. Kronik Myeloid Lösemi'ye özel olan kromozomal değişiklik ise 9. ve 22. kromozomların uzun kollan arasındaki kopma ve yer değiştirmedir. Bunun sonucunda meydana gelen anormal kromozoma Philadelphia Kromozomu (Ph1) adı verilmektedir. Çalışmamızın amacı bu translokasyonun DNA düzeyinde belirlenmesidir. Amaca ulaşmak için iki ayrı yöntem kullanılmıştır. Bunlar, radyoaktif işaretltproblarm hibridizasyonumı içeren Southern blot yöntemi ile bölgeye özgün primer kullanılarak gerçekleştirilen Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PCR) yöntemidir. Bu yöntemler ilk tanı sırasında ve tedavinin planlanmasında çok önemli olduğu gibi, tedavi edilen hastaların ne ölçüde iyileştiklerinin takibinde de son derece yararlı olmaktadır. Bahsedilen bu çalışmalar Türkiye'de bundan sonra yapılacak olan moleküler onkoloji alanındaki benzer araştırmalara zemin oluşturabilecek niteliktedir.

Suggestions

Protein kafeslerine hapsedilmiş paramanyetik ultra küçük gadolinyum oksit nanoparçacıklarının sitotoksisitesi
Eke, Binay; Volkan, Mürvet; Güray, Nülüfer Tülün(2017)
Bu projenin amacı tedavi edici ve görüntülemeye uygun kimyasalların tek bir nanoparçacıkta birleştirilmesi ile kanser tedavisini eş zamanlı takip etmeye uygun bir platform hazırlamak ve hazırlanan bu nanoparçacığın in vivo kullanımı nedeniyle hücre içindeki toksikolojik karakterizasyonunu gerçekleştirmektir. Bu amaca yönelik olarak MRI, nükleer (SPECT) ve CT yöntemlerine uygun, biyouyumlu, ferritin kafes içine yerleştirilmiş gadolinyum oksit nanoparçacıkları hazırlanmıştır. Daha sonra parçacıkların yüzeyi ...
Klorotoksin Peptit Yapısına Dayalı Matriks Metalloproteinaz-2 İnhibitörlerinin Geliştirilmesi
Özen, Can; Özçubukçu, Salih(2017)
Bu projenin amacı, kanser gibi temel hastalıkların terapisinde önemli bir moleküler hedef olanMMP-2 enzimine spesifik, klorotoksin peptit yapısına dayalı, yüksek etkinlikte ve seçicilikteözgün bir inhibitör geliştirmektir.Geliştirilmeye çalışılan inhibitör, 36 amino asitten oluşan (4 kDa) ve akrep zehrinden izoleedilmiş seçici bir MMP-2 inhibitörü olan klorotoksin (CLTX) peptidinin yapısınadayanmaktadır. Proje stratejisi, ön çalışmalarımız sonucu CLTX yapısında belirlediğimiz dörtkritik pozisyonda (H10, K15...
Biyolojik model sistemlerde ışık enerjisinin elektrik enerjisine dönüşümünün araştırılması
Eroğlu, İnci; Yücel, Ayşe Meral; Zabut, M. Baker(1988)
Son yıllarda doğal enerji kaynaklarının büyük bir hızla tüketilmesi üzerine güneş enerjisinden faydalanma ve güneş enerjisini kullanabilme-ye yönelik araştırmalar oldukça önem kazanmıştır. Bu araştırmalardaki anafikir bitkilerdeki ve bazı bakterilerdeki fotosentez olayını taklit eden model bir sistem oluşturmaktır. Zira fotosentez güneş enerjisinin dönüşümünde ve depolanmasında en verimli ve en yüksek dönüşümü göstermektedir. Bu araştırmada model olarak Bacteriorhodopsin ihtiva eden yapay bir fo...
Biyo-yüzeylerden metabolomiks ve çoklu kalıntı analizleri için termal ve solvent desorpsiyonuna uygun esnek mikroekstraksiyon ince filmlerinin geliştirilmesi
Boyacı, Ezel(2018-12-31)
Katı faz mikroekstraksiyon (solid phase microextraction, SPME) son zamanlarda örnekleme ve örnek hazırlama alanında sunduğu çözümlerle öne çıkmaktadır. SPME çok çeşitli şekillerde olabilir ve kolaylıkla numune hacmine, numune özelliğine ve çalışma türüne göre biçimlendirilebilir. SPME fiberleri özellikle in vivo klinik çalışmalarda invazif olmayan bir yöntem olduğu için tercih edilmektedir. Daha büyük bir ekstraksiyon fazına sahip ince film SPME ise yüksek duyarlılık gerektiren ölçümler için uygun bir alter...
Hepatit-B yüzey antijeni içeren mannan kaplı lipozomların adjuvant özelliklerinin araştırılması ile lenfosit alt gruplarının tayini
Canpınar, Hande; Gürsel, Mayda(1998)
Sentetik peptid ve rekombinant aşıların kullanıma girmesiyle birlikte yeni imünolojik adjuvant sistemlerine duyulan ihtiyaç bu tür aşılara karşı özellikle hücresel bağışıklık yeterince sağlanamadığından artmıştır. Bu sebeple, bu projede daha önce yapılan çalışmalarda adjuvant özelliği kanıtlanmış lipozomal sistemin kullanımının yanısıra hücresel bağışıklığı arttırabilecek yeni bir ajanın (oksitlenmiş mannan) da bu sisteme kombine edilerek denenmesi amaçlanmıştır. Bu tür bir adjuvant formülasyonunun başarılı...
Citation Formats
E. Eren, U. Gündüz, and U. Aytaç, “Biyoteknolojik yöntemlerle kanser hastalığının DNA düzeyinde incelenmesi,” 1994. Accessed: 00, 2020. [Online]. Available: https://app.trdizin.gov.tr/publication/project/detail/TXpFMk5EUT0.