Michael walzer ve komüniteryen bireycilik

2016-10-01
Liberal siyaset felsefesi, toplumundan ve kültüründen bağımsız seçimler yapabilen, toplumsal çoğunluk veya kültürel miras karşısında korunması gereken, toplumsal çoğunluğun refahı veya kültürel mirasın sürekliliği için feda edilmesi söz konusu olmayan haklara sahip, atomik ve izole birey anlayışı üzerine inşa edildiğinden, komüniteryen felsefenin yoğun eleştirilerine maruz kalmıştır. Bu yazıda, komüniteryen siyaset felsefesinin çoğulcu ve demokratik çağdaş toplumlar için liberal teoriye alternatif sunma gücüne sahip olup olmadığı Michael Walzer felsefesi üzerinden tartışmaya açılacak; bu da, Walzercı komüniteryenizmin, çağdaş siyaset felsefesi literatüründe komüniteryen eleştirilerden en çok pay alan John Rawls ve onun “hakkaniyet olarak adalet” anlayışı ile karşılaştırılması aracılığıyla yapılacaktır. Sonuç olarak Walzercı komüniteryenizmin, özellikle söz konusu kültürel çoğulculuk temelli adalet sorunları olduğunda, Rawlsçu liberal bireyciliğin ötesine geçemediği iddia edilecektir. Bu iddianın amacı, modern dünyanın çoğulcu yapısına uygun olmayı amaçlayan herhangi bir siyaset teorisinin liberalizm/komüniteryenizm ikiliğine hapsolmaması gerektiğinin gösterilmesidir.
Kaygı: Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi

Suggestions

Liberal Çokkültürcülük: (Çok)Ulusalcı Liberalizm ve Azınlık-içindeki-Azınlıklar Sorunsalı
Karademir, Aret (2017-01-01)
20. yüzyılın son çeyreğinde, çıkış noktasını mensubu olduğu kültüre, ulusa veya devlete karşı korunması için bireysel haklarla donatılmış ve içerisinde yetiştiği kültürü rasyonel yetileri ile değerlendirip terk edebilme gücüne sahip “birey” anlayışında bulan “bireyci” liberalizmin içerisinden, bireylerin “kültürel” varlıklar olduklarını, bireysel özgürlüğün “kültürlerin korunması” olmaksızın icra edilemeyeceğini, bunun için de “kültürel azınlık hakları”nın liberalizmin olmazsa olmazı olduğunu savunan “liber...
James Joyce's extimate modernism in Ulysses: a Lacanian take on language, subjectivity and temporality
Korkmaz Karaman, F. Tuba; Birlik, Nurten; Department of English Literature (2022-9)
The high modernist struggle to represent the modern individual and their predicament finds its best form in the works of James Joyce, whose writing discloses a radical departure from and a challenge to Cartesian epistemology, and linearity as its keyword as well as realism as its literary reflection. Joyce’s break away from linearity is reflected both in the form and the content of his writing to such an extent that his narrative style acts out the subject matter of his works. I claim that the psychoanalyti...
Altın Oranla Tasarlamak: Doğada, Mimarlıkta ve Yapısal Tasarımda Φ Dizini
Arslan Selçuk, Semra; Sorguç, Arzu (2009-02-01)
İnsanın parçası olduğu doğayı ve bir üst ölçekte evreni anlama isteği ve merakı, bu anlamanın bir ara yüzü olarak bir yanda matematik, fizik, kimya gibi temel bilimlerin ve bilgilerin ve sonrasında da pek çok farklı disiplinin ortaya çıkmasını sağlarken, diğer yanda sanat ve felsefede de önemli tartışmaları gündeme getirerek, anlama eyleminin de yeni araç ve ara yüzleri için farklı düzlemleri oluşturmaktadır. Tüm bu süreçte farklı bilgilerin ve olguların sembolik ama herkes tarafından anlaşılabilen bir anla...
Kohut’un kendilik nesnesi ihtiyaçları bağlamında kırılgan narsisizmin incelenmesi: bir vaka örneği
Akça, Seray (Orta Doğu Teknik Üniversitesi (Ankara, Turkey), 2017-3-1)
DSM’de ele alınan Narsisistik Kişilik Bozukluğu, narsisizmin sadece bir boyutu olan açık, büyüklenmeci narsisizme odaklandığı için eleştirilmektedir.Büyüklenmeci narsisizmin yanında, diğer tip olarak eleştiriye aşırı hassasiyet, depresyon, kaygı gibi negatif duygular, düşük özgüven, örtük şekilde gözlemlenen büyüklenmecilik ve haklılık gibi özelliklerle tanımlanan kırılgan narsisizmin olduğu ileri sürülmektedir. Kohut narsisistik kişilikleri aynalanma, idealleştirme, ikizlik gibi kendilik nesnesi ihtiyaçlar...
Edmund Burke’de Yüce ve Jouissance, Lacancı bir okuma
Birlik, Nurten (Akdeniz University; 2018-05-18)
Burke’çü anlamda yüce, şiir kişisinin, doğada gördüğü tekil nesnelere odaklanıp bu nesnelerin arkasında yatan bütüncül metafizik yapının izlerini görebilme ya da doğada görülen nesneler aracılığıyla aşkınlığı deneyimleme çabası olarak tanımlanabilir. Bu deneyim aynı zamanda modernitede, ampirizm ve pozitivizm ile birlikte ortaya çıkan insan ve doğa kategorilerini epistemolojik bağlamda sorunsallaştırır çünkü ikisi arasında oluşmuş kopukluğu gidermeye hizmet eder. Bu bildiri odak noktası ...
Citation Formats
A. Karademir, “Michael walzer ve komüniteryen bireycilik,” Kaygı: Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi, pp. 111–126, 2016, Accessed: 00, 2021. [Online]. Available: https://hdl.handle.net/11511/77649.